Artvin’in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011 tarihinde emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun polisin yoğun biber gazlı saldırısıyla öldürülmesinin ardından aynı gün AKP Ankara İl Başkanlığı önünde protesto eylemi yapanlara ilişkin Ankara’da 4’üncü iddianame de hazırlandı.
22 yıl hapis istendi
Hürriyet gazetesinden Nurettin Kurt'un haberine göre, olayların ardından gösteriye katılan 28 kişi hakkında özel yetkili savcılık “örgüt üyeliği” suçlamasıyla Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. Aynı savcılık, 9 kişi hakkında aynı suçlamayla 2’nci kez bir dava açınca dosyalar birleştirildi. Basın savcılığı da 48 kişi hakkında 2911 sayılı yasaya muhalefet suçundan Ankara 24’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. Emniyetin suç duyurusu üzerine soruşturma başlatan basın savcısı Erdoğan Gökçek de soruşturmasını tamamladı. Gökçek, 50 şüpheli hakkında iddianame düzenledi. 29 Haziran tarihli iddianame, 24’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ne buradaki dosya ile birleştirilmesi istemiyle gönderildi. 50 kişinin sanık olduğu iddianamede, tüm şüphelilerin 2911 Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek zincirleme olarak, görevi yaptırmamak için direnmek, kamu malına zarar vermek, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmek suçlamasıyla 4 yıldan 22 yıl 3 aya kadar hapis cezası istendi.
Kimlere dava açıldı?
İddianamede yer alan sanıklar arasında eski KESK Başkanı Döndü Taka Çınar, dönemin Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol, KESK MYK üyesi Baki Çınar, SES MYK üyesi Aslıhan Han Öden, SES Ankara Şube Başkanı İbrahim Kara, dönemin KESK MYK üyesi Akman Şimşek, Eğitim-Sen Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Doğan Kaya, Eğitim-Sen Ankara 5 No’lu Şube Başkanı Haydar Karayünlü, Eğitim-Sen Ankara 1 No’lu Şube Yöneticisi Olgun Eroğlu, Halkevleri MYK üyesi Serhad Savaş ile avukatlar Sevinç Hocaoğulları, Çiğdem Tan ve Deniz Özbilgin da yer aldı.
Suçlama: "Pankartın ucundan tutmak"
İddianamede dönemin KESK Başkanı Çınar’a yönelik suçlama olarak, “Yolu trafiğe kapatan grup içinde yer almak” ve “Ölümün zulümün iktidarı AKP’den hesap soracağız yazılı pankartın ucundan tutarak taşımak” yazıldı. İddianamede, diğer şüphelilerle ilgili de benzer şekilde yolu trafiğe kapatan grup içinde yer aldığı anlatıldı. Şüphelilerden Egemen Budak’ın yürürken elinde “Öğrenci Kolektifi” ibaresi yazılı flama bulunduğuna değinildi. İddianamede sadece 17 kişinin “polise saldıran grup içinde” yer aldığı anlatıldı. Ancak iddianamede, “hakaret” ve “kamu malına zarar vermek” suçlamalarının nasıl gerçekleştiğine ilişkin herhangi bir delil veya örnek gösterilmemesi dikkat çekti. Önceki iddianamelerde “megafon, şemsiye” gibi malzemeler, saldırı silahı olarak kayda geçmişti.