19 Aralık Katliamı'nın sorumluları hâlâ serbest

"Hayata Dönüş" Operasyonunun üzerinden tam 12 yıl geçti. Operasyonda çoğu yanarak 28 kişi hayatını kaybetti. Devlet tarafından gerçekleştirilen en kanlı operasyonlardan biri olarak tarihe geçen katliamın sorumluları hâlâ cezalandırılmadı.

19 Aralık 2000'de, koğuş sisteminden F- tipi cezaevi uygulamasına karşı ölüm orucunu sürdüren devrimci tutuklu ve hükümlülere karşı 20 cezaevinde eş zamanlı saldırılar gerçekleştirildi. Alay edercesine "Hayata Dönüş" diye adlandırılan katliamla ilgili soruşturma 10 yıl sonra başlarken, geçen sene operasyonun Bayrampaşa Cezaevi'nde "Tufan Planı" adı altında gerçekleştirildiği ortaya çıktı. Aradan geçen 12 yıla rağmen sorumlular hala cezalandırılmadı.

Açlık grevi 20 Ekim'de başlamış, 45. günde ölüm orucuna dönüştürülmüştü. Bunun üzerine 19 Aralık'ta 3 gün sürecek operasyon başlatıldı. Operasyona yüzlerce asker, özel tim ve polis katıldı. 28 tutuklu müdahale sonucu yanarak hayatını kaybetti, 237 tutuklu yaralandı. 2 asker de jandarmanın silahlarından çıkan kurşunlarla can verdi. Operasyonun sorumluları hakkında göstermelik davalar açıldı, büyük kısmı zaman aşımından düştü.

Yanıcı madde sürülmüş battaniyeler atıldı..
Bayrampaşa Cezaevi'nde Uzman Jandarma Çavuş olarak görevli olan Altan Sabsız Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 5 Temmuz'da verdiği ifadesinde, "Mahiyetini bilmediği değişik gaz bombalarıyla müdahale edildiğini, yanan koğuşta teslim olmak isteyenlerin dışarı çıkarılmadığını, yangına müdahale edilmediğini, yanan tutukluların üzerine yanıcı madde sürülmüş battaniye atıldığını" söyledi.

Davanın ilk duruşması 2 yıl önce Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 23 Kasım'da görüldü. Duruşmada sanık erler kendilerinin "Bayrampaşa’da değil, Ümraniye Cezaevi’ndeki operasyonda görevli olduklarını" iddia etmişti. İlk duruşmada Genelkurmay, Jandarma Genel Komutanlığı, İstanbul İl ve Bölge Jandarma komutanlıklarından operasyonun planı ve kamera kayıtları istendi. "Arşivimizde bulunmuyor" yanıtı gelse de ardından İstanbul İl Jandarma Komutanlığı, 21 Mart 2011’de, planı bulup mahkemeye yolladı. Belgede hangi askeri birimlerin operasyona katıldığı ve operasyonun kimlerce koordine edildiği belirtilmişti. Bayrampaşa Cezaevi'nde gerçekleştirilen müdahalenin ise "Tufan Planı" adı altında gerçekleştirildiği ortaya çıktı.

Bayrampaşa'daki operasyonun soruşturması 10 yıl sürdü
Bayrampaşa Cezaevi'ne yönelik gerçekleştirilen operasyonda ise 12 tutuklu ve hükümlü hayatını kaybetti. 55 kişi ağır yaralandı. Operasyon hakkındaki soruşturma, jandarmanın isim bildirmemesi, bilgi ve belgeleri paylaşmaması nedeniyle 10 yıldır devam etmekteydi. Rütbeli herhangi bir askere, ölümlerin yaşandığı C Koğuşu’na giren Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı’na (JKÖAK) ve Halkalı Komando Taburu’na dava açılmazken, fatura Elazığ Komando Taburu’nda görevli 39 ere kesildi.

"O bombalar getirildi ve kullanıldı"
Operasyonda kimyasal madde kullanıp kullanılmadığı sorusuyla ilgili 11 yıl sonra konuşan emekli Binbaşı Zeki Bingöl'ün ifadeleri dikkat çekiciydi: "Benim kadro silahı haricinde gördüğüm bir tane silah var. Armut şeklinde plastik bir bomba. Bu Jandarma Genel Komutanlığı'nın envanterinde yok. Operasyon sırasında EMASYA tugay komutanı geldi. Başsavcı Ferzan Çitici ve Savcı Fikret Ünalan'ın da hazır bulunduğu sırada o bombalar getirildi ve kullanıldı. Meslek hayatımda hiç görmediğim bombaydı. Kimyasal mıdır değil midir bilmiyorum."

Bakanlıkların operasyondan haberi vardı
5 tutuklunun öldürüldüğü Çanakkale Cezaevi Davası'nda ise dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk operasyon planından haberdar olmadığını söylese de, İçişleri Bakanı Sadettin Tantan operasyonun devletin ortak kararı olduğunu ifade etmişti.

Milliyet'in manşeti: "Sahte Oruç, Kanlı İftar"
ANAP, DSP, MHP koalisyon hükümeti döneminde gerçekleştirilen operasyonda ana akım medya katliamın destekçisi konumundaydı. Milliyet Gazetesi operasyon hakkında 20 Aralık 2001'de "Sahte oruç, kanlı iftar" manşeti atmıştı. Milliyet'in "İstanbul Milliyet" imzalı haberi şöyle idi: "Cezaevleri örgütlenmesinin karargahı olarak bilinen İstanbul Bayrampaşa ile Ümraniye cezaevlerindeki operasyonlarda eylemciler, güvenlik güçlerine Kalaşnikof tüfek ve bombayla karşılık verdiler. Resmi olmayan rakamlara göre Bayrampaşa'da kendini yakan 12 tutuklu hayatını kaybetti."

Operasyonu tebliğ edenlere devlet üstün hizmet madalyası verildi
Çanakkale Cezaevi davası dosyasından çıkan belgeye göre operasyona “Adalet ve İçişleri bakanlıklarının koordineli istişaresi” sonucunda karar verildi ve karar da operasyondan 10 saat önce Ankara’dan tebliğ edildi. Tebliğ edenlerse Adalet Bakanlığı Müsteşarı İhsan Erbaş, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun ve Tümgeneral Osman Özbek’ti. Ali Suat Ertosun’a Cemil Çiçek’in Adalet Bakanlığı yaptığı dönemde Devlet Üstün Hizmet Madalyası verildi. Ertosun, Yargıtay üyesiyken Abdullah Gül tarafından 2008’de HSYK üyeliğine atandı.

Katliam farklı illerde protesto edilecek
19 Aralık katliamı bugün farklı illerde yürüyüş ve eylemlerle protesto edilecek. İstanbul'da, saat 11.00'de, Bayrampaşa Cezaevi önünde basın açıklaması yapılacak. Tecrit Karşıtı Platform'un çağrısıyla yapılacak açıklamaya çok sayıda parti ve kitle örgütü katılım gösterecek. İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu, saat 19.00'da Beyoğlu Tünel'den Taksim Meydanı'na bir yürüyüş düzenleyecek. Ankara'da, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Alınteri ve DHF tarafından, Yüksel Caddesi'nden Sakarya Meydanı'na bir yürüyüş gerçekleştirilecek. Yürüyüş, saat 18.00'da başlayacak.

Eskişehir'de, Halkların Demokratik Kongresi Eskişehir İl Meclisi, Adalar MİGROS önünde, saat 17.30'da bir basın açıklaması yapacak. İzmir'de, Buca Cezaevi'nin önünde, TAYAD bir basın açıklaması gerçekleştirecek. Saat 13.00'te yapılacak açıklamanın ardından Gaziemir mezarlığına gidilerek, Berin Bıçkılar'ın mezarı ziyaret edilecek.

(soL- Haber Merkezi)