"1 yıllık faşizm" yetkisi iptal edildi

İstanbul Üniversitesi ve çevresinde polise 1 sene boyunca istediği kişiyi istediği şekilde arama yetkisi veren mahkeme kararı, üst mahkemede iptal edildi. Mahkemenin kararı, AKP'yi ve faşist yetkiyi savunanlara ders niteliğinde.

İstanbul polisi, 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararıyla tam bir sene boyunca İstanbul Üniversitesi kampüsleri ve üniversite çevresindeki semtlerde istediği kişiyi arama yetkisi almıştı. Bu karar, İstanbul Üniversitesi rektörlüğü tarafından üniversitedeki fakültelerin kapılarına asılınca, olay gazetelerin manşetlerine taşındı, ülke gündemine oturdu.

Birçok kesim bu yetkiyi “polis faşizmi” olarak niteleyerek AKP’nin üniversitelere müdahalesinin bir parçası olarak yorumluyor, AKP’ciler ise “üniversitede suç örgütleri var” iddiasına sığınıyordu. İÜ Rektörlüğü ise “Bu karar 5 senedir alınıyor” açıklaması yapmış, kararda anormal hiçbir şey olmadığını savunarak, “İlk defa bu sene fakültelere asılmış” sözleriyle kararı öğrencilere duyuran görevliyi suçlamıştı.

Karara, 4 üniversite öğrencisi de avukatları aracılığıyla itiraz etmişti. İlk itirazın yapıldığı, zaten söz konusu kararın alındığı İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi, 1 yıllık yetki kararına yapılan itirazı reddetti. Avukatlar bu defa bir üst mahkemeye başvurdu.

İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesi, bugün aldığı kararla söz konuyu yetkiyi veren kararı iptal etti. Böylece polis, İstanbul Üniversitesi ve çevresinde istediği kişiyi dilediği şekilde arayamayacak.

“Somut gerekçe olmadan önleme araması mı yapılır?”
Mahkemenin kararında, henüz ortada suç yokken önleme araması yapma yetkisi verilebilecek durumların neler olduğu Anayasa, yasa ve yönetmeliklere göre ortaya konuldu. Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması, tehlikenin veya suç işlenmesinin önlenmesi, taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silah, patlayıcı madde veya eşyanın tespiti ve benzeri koşullar sıralandı.

Kararda, “İstanbul Üniversitesi’nde güvenliği tehdit edici faaliyetlerin neler olduğu talep yazısında ve itiraza konu kararda açıklanmamış, ortaya çıkan somut olgulara dayalı tehlike ve önlenmesi amaçlanan suçun ne olduğu belli olmadığı gibi, somut olguların ortaya konulduğunun da söylenemeyeceği, burada öngörülerin kabul edilemeyeceği, karara dayanak yapılamayacağı dikkate alınmalıdır” denildi.

“Yönetmelik, özgürlükleri kısıtlamış”
12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararında ilgi çeken bir diğer nokta, önleme araması yetkisi verilmesi için gereken koşulların incelendiği bölümde yer aldı. Burada ayrıntılı olarak Anayasa, yasa ve yönetmeliğe göre bu koşulları tartışan karar, yönetmelikte anlatılan sebeplerin yasalar ve Anayasa’dakilerden daha çok olduğuna dikkat çekti.
Yani Anayasa’da verilen özgürlüğün yönetmeliklerde kısıtlandığını belirten mahkeme, kararında “Burada temel hak ve özgürlüklerin anayasa ve yasaların aksine yönetmelikle sınırlandırılması gibi bir uygulamanın da ortaya çıkabileceği anlaşılmakta ise de hakim tarafından yasalara, Anayasaya, uluslararası sözleşmelere, temel hak ve özgürlüklere aykırı bir önleme kararı verilebileceği düşünülemez” dedi.

Kısacası mahkeme, kararında ortada somut bir yasal gerekçe olmadan, sadece üniversitelerde AKP karşıtı öğrenci eylemlerinin yükselmesi gerekçe gösterilerek böyle bir kararın alınmayacağını hatırlattı.

“İstanbul’da sıkıyönetim mi var?”
Mahkeme kararında “İstanbul ilinde, diğer illerdeki gibi halen olağan yürürlükteki rejimin uygulandığı, olağan üstü hal veya sıkıyönetim uygulaması yapılmadığı, milli güvenlik ve kamu düzenini sarsıcı somut olayların belgelendirilmediği, genel ahlak ve genel sağlığın korunmasını öngören herhangi bir duruma, somut olguya dayalı olarak yer verilmediği anlaşılmıştır” denildi.

“1 yıllık arama kararı mı olur?”

12. Asliye Ceza Mahkemesi, polise faşizm yetkisi veren karardaki “1 yıllık izin” verilmesini de hukuka aykırı buldu. Mahkeme, bir aylık bir kararın dahi doğru olmayacağına hükmetti. Kararda bu durum şöyle açıklandı: “Adli ve önleme aramaları yönetmeliğinde önleme araması kararının süresine ilişkin bir sınırlama yer almamış olmasına karşın, arama kararlarının bir ay, altı ay ve bir yıl gibi keyfi süreler ile verilebileceği düşünülemez, çünkü Anayasa’nın 13. maddesinin böyle bir keyfiliğe engel teşkil ettiği görülmektedir, önleme araması özel hayatın gizliliği ilkesine etki eden bir işlem sonucu doğurmaktadır, bu nedenle sınırlı ve ölçülü olmak zorundadır, herhangi bir ceza soruşturma aşamasında bile şüphelilerin ev ve aracında bir defaya mahsus arama izni verilip arama dahi sınırlı ve belli bir zamanda yapılırken, somut bir suçun şüphelisi olmayan, sadece önleme aramasına maruz bırakılan kişiler hakkında bir yıl gibi uzunca sayılabilecek bir süre ile onların herhalde aranabileceklerine ilişkin bir kararın verilmesi, hakimin karar verme yetkisinin devri anlamına gelebileceği gibi Anayasa ile yasaların özüne de uygun düşmeyecektir.”

Mahkeme kararında bu nedenlerle bir yıllık arama kararının Anayasa’nın 20, 21 ve 22’nci maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 8’inci maddesine de aykırı olacağı belirtildi.

(soL - Haber Merkezi)