Şerif ve Said Kouachi kardeşler Paris’te Charlie Hebdo ofislerine dalıp kurşunlar yağdırdığı gün, Amerika’da bir başka eli kanlı kardeş ikilinin duruşmasında jüri seçimi yapılmaktaydı. 2013 yılında 3 kişinin ölümü ve yüzlerce kişinin yaralanmasına yol açan Boston Maratonu saldırganları Çarnaev kardeşlerin avukatları Paris olaylarını gerekçe göstererek duruşmada erteleme talep ettiler. Neden mi? Çünkü, Boston saldırısı da Paris katliamı gibi cihadçı gerekçelerle düzenlenmişti ve duruşma için belirlenecek jürinin bu iki olayın benzerliği üzerine önyargılı olmaları büyük olasılıktı. Nitekim Charlie Hebdo saldırısının hemen ardından saldırganların Boston olayı ile bağlantılı olabilecekleri yorumları da gecikmemişti. Avukatların talebi reddedildi, Boston maratonu bombalaması davası için jüri seçimi devam etti dava ertelenmeden sürüyor.

Boston olayını hızlıca hatırlayalım. 15 Nisan 2013 günü 117.’si düzenlenen Boston maratonunda, koşunun sonlarına yakın bir zamanlamayla ama hala parkurda binlerce koşucu ve finiş noktasında yüzlerce izleyici varken parça tesirli bomba dolu sırt çantaları patlamıştı. Alçakça ve korkakça planlanmış bu saldırı sonrasında 23 ve 29 yaşlarında iki kadın ve 8 yaşında bir oğlan çocuğu hayatını kaybetti.  En küçüğü 7 yaşında 16 kişi bacaklarını yitirdi, toplam 260 kişi yaralandı. Saldırı ile ilgili olarak izleri sürülüp yakalanan ve biri çatışma sırasında öldürülen Çeçen asıllı Çarnaev kardeşlerin duruşması devam ediyor.

Boston saldırısının bağlantıları her nereye uzanıyorsa uzansın, o alçaklığın da gerici ve islami gerekçelere dayandığı biliniyor. Dünyanın her yerinden on binlerce insanın katıldığı bir aydınlık koşu o yıl, gericiliğin laneti ile kararmıştı, aynı iki yıl sonra Paris’te Charlie Hebdo aydınlığının karartıldığı gibi.

Bir başka kitlesel koşu, Londra maratonu da Boston gibi her yıl onbinlerce insanın katıldığı dünyanın gözde yol koşularından. Boston maratonu kadar eski ve köklü olmasa da organizasyonun büyüklüğü ve dünya kamuoyunun gözü önünde olması açısından benzeşiyor. 2013 yılında Boston maratonundan hemen bir hafta sonra düzenlenen Londra maratonu, 30 saniyelik sessiz saygı duruşu ile başlatıldı. Koşuda, Boston saldırısını lanetlemek için başta elit atletler olmak üzere koşucular siyah kurdelelerle koştular. Saldırının hemen arkasından onbinlerin Londra’daki koşusu bir bakıma 2013’ün kitlesel “korkmuyoruz” eylemi  oldu.

Londra maratonu ve islamcı gericiliğin birarada ele alındığı ilerici bir film ile kapatayım bu yazıyı. İngiliz komedyen ve yönetmen Chris Morris’in 2010 yapımı “Four Lions” (Dört Aslan) filminden söz ediyorum. İslamcı terörizmin hicvedildiği bir kara komedi olan filmde, radikalleşerek cihadçı olmaya karar veren Britanyalı bir grup gencin komik ve acı hikâyesini anlatıyor Morris. Grubun önüne koyduğu terör eylemi hedefi de Londra maratonunda bir intihar saldırısı düzenlemek. Fırsatını bulup bu filmi izlemenizi öneririm. Acı acı gülmek, acımıza gülmek için birebir.

Son olarak bir de, koşmanın ve kitlesel koşuların insanlığa yakışan aydınlığını da bir kez daha hatırlatmak isterim.

Koşmak, bedenin kahkahasıdır.

Gericiliğin karanlığına inat bedenlerimizle gülümseyelim, biz de koşan Charlie’ler olalım…