Yeniden Kirov Cinayeti

Burhan Özalp

Blog: Serbest Kürsü

soL  Haber Portalı’nın “Yayıncılık Kulisi” köşesinde 02/06/2015 tarihinde Faik Eryaşar daha önce Kirov Cinayeti ile ilgili iki kitap tanıtmıştı. Biri, Robert Conquest’in Hruşçov’un yalanlarına ve tahrifatlarına dayanarak yazdığı "Kirov cinayeti ve Stalin", diğeri de Grover Furr’un, daha o zaman Türkçeye çevrilmemiş olan, “The Murder of Sergei Kirov“ kitabı idi. Faik Eryaşar, “yazısını The Murder of Sergei Kirov’ kitabının Türkçe çevirisinin yapılarak yayımlanmasının Sovyet tarihiyle ilgili amatör/profesyonel düzeyde okuma yapan okurlar için faydalı olacağını düşünüyor ve Furr’un kitabının ‘’Yazılama’’ tarafından yayımlanacağını umuyorum” diye bitirmişti. Yazılama yayınevi de bu dileği yerine getirdi ve geçtiğimiz haftalarda Grover Furr’un Kirov Cinayeti kitabını Türkçeye kazandırarak yayımladı.

Bu yazıda kitabı tanıtmak istiyorum. En başta Yazılama yayınevine, emekçilerine bu kitabı Türkçeye kazandıkları için ve çevirmen Reşat Bilici’yi de ayrıca kutlamak gerekiyor. Akıcı, okuyucu zorlamayan, çok güzel bir çeviri gerçekleştirmiş.

Kitap, Hruşçov’un yalanlarına ve tahrifatlarına dayanarak yazılmış bütün Kirov cinayeti kitaplarına cevap veriyor. Kitap ikisi ek bölüm olmak üzere toplam yirmi iki bölümden oluşuyor. Kitap Kirov cinayeti ve Sovyet Tarihi ile ilgili kitaplar yazan Kirilina, Lenoe ve Egge’nin iddialarını çürütüyor. Kirilina, uzun yıllar boyunca Leningrad/St. Petersburg’daki Kirov Müzesi’nde müdürlük yapmış bir isim ve 2001 yılında “Bilinmeyen Kirov” adlı kitabını yayımladı. Lenoe Amerikalı bir tarihçi, prestijli Yale Üniversitesi Yayınları’nın “Komünizm Yıllıkları “ dizisinin sponsorluğunda, 800 sayfalık devasa Kirov Cinayeti ve Sovyet Tarihi eserini yayımladı. Egge ise, eski ve önemli bir Norveçli komünist ve Nazi karşıtı direniş savaşçısı olan Ornulf Egge’nin oğlu. Egge’nin kendisi de istifa edip profesör olmadan önce yıllarca sürmüş komünist bir geçmişi var. Kitap bu üç yazar arasından en çok Lenoe ve Kirilina’nın kitapları üzerinde duruyor. Çünkü bu iki kitap, kanıtlar, birçok temel metinler ve referanslara dayanarak yazılmış ve bu iki kitabın da ortak bir iddiası var: Kirov’un katili Nikolayev “Yalnız Tetikçiydi”. Dolayısıyla, Grover Furr çalışmasında bu iki kitabı derinlemesine inceliyor ve Kirov’u Nikolayev’in dahil olduğu Zinovyevci gizli terörist yapılanma aracılığı öldüğünü kanıtları ortaya koyarak, bu iki kitabın ortak olan “yalnız tetikçi” iddiasını çok güzel çürütüyor. Terörist diyorum çünkü, o zaman ki muhalifler, 1932’de kurulmuş olan Trotskist-Zinovyevci blok ve Buharinciler SBKP’nin Stalin’in önderliğinden uzaklaştırılması (öldürülmesi) gerektiğini savunuyorlardı. Bunun için de terörü tek yol olarak görüyorlar. Bu nedenle, Stalin ve ona en yakın kişi olan Kirov’un öldürülmesinin, Stalin, Kirov, Molotov, Voroşilov, Kaganoviç’ten oluşan önderliği zayıflatacağını, böylelikle parti yönetimini ele geçirebileceklerini düşünüyorlardı. İşe Kirov’u öldürmekle başladılar...

Anti-Komünistler ve Anti-Stalinistler Kirov cinayeti üzerinde çok fazla duruyorlar. Çünkü, Anti-Komünistler ve Anti-Stalinistler Hruşçov’un yalan ve tahrifatlarına dayanarak ortaya attıkları iki iddia var. Bir, Stalin kendisine çok yakın olan Kirov’u öldürdü çünkü kendisine rakip olarak görüyordu. Bunun üzerinden de kendisine muhalif olanlara komplo kurdu ve tasfiyeleri gerçekleştirdi. İki, Nikolayev “yalnız tetikçiydi” yani kimseyle bağlantısı yoktu cinayeti bireysel olarak işledi. Stalin cinayeti bahane ederek muhaliflerine komplo kurdu ve onları temizledi.

Bu birinci iddiada aslında üç iddia var. Birincisi, Stalin’in Kirov’u kendisine siyasi rakip görmesi. Böyle bir durum yok çünkü Kirov’un kendisi bile kendini Stalin’e rakip olabilecek durumda görmüyor. Bakınız Molotov bu durumla ilgili ne anlatıyor:

“XVII. Kongre'nin sonunda arkadaşlar arasında toplanmıştık ve Stalin Kirov'a dedi ki:

-Moskova' da çalışmanın zamanı geldi.

Ben Stalin'i destekledim:

-Kesinlikle.

Kirov hışımla üstüme atladı:

-Alay mı ediyorsun! Benim burada hiçbir değerim yok. Ben ancak Leningrad'da yeterli olabilirim, ama burada ne yapabilirim?

Bir arabacı gibi küfürler ediyordu, tayin edilmekten müthiş korkuyordu. O grup çalışmasına uygundu, onun gibileri çok yararlı olurlar. Bazı koşullarda başkalarına göre çok daha iyiydi fakat kendi yerinde. Daha yüksek bir seviyeye getirmek olmazdı. Teorik gelişimi eksikti. Üstelik gerektiği kadar sert değildi. Devleti adam etmek ve savaşa hazırlamak, biliyorsunuz ...”

İkincisi, Kirov’u Stalin öldürdü ya da öldürttü. Bu hiçbir zaman ispatlanamadı. Zaten bununla ilgili bir kanıt olsaydı, Sovyetler Birliği’nin canına okuyan iki tane Sergeyeviç, yani Hruşçov ve Garbaçov bunu mutlaka kullanırdı. Bakınız, Kemal Okuyan Stalin’in kızı Svetlana’dan aktarıyor:

"Kirov evimizde yaşardı. O bizden biriydi, eski dost ve arkadaş. Babam onu severdi ve ona bağlıydı. ( ... ) Bu ölümle babamın bir ilgisi olduğuna hiç inanmayacağım. Kirov babama Svanidzelerden, Redenslerden, bütün akrabalarından ve dostlarından daha yakındı. Kirov babamın yakınıydı ve babamın ona gereksinimi vardı. Kirov'un ölüm haberini alışımızı ve herkesin nasıl sarsıldığını anımsıyorum."

Üçüncüsü, Stalin kendi muhaliflerine komplo kurdu. Anti-Komünistler ve Anti-Stalinistler, bu konuda en çok başvurdukları belgelerden bir tanesi, NKVD generali olan ve 13 Haziran 1938’de Japon işgalindeki Mançurya sınırını geçerek Japonların safına geçen Genrih Samoiloviç Liyuşkov’un1939’daki Kaizo makalesi. Grover Furr Liyuşkov’un iddialarını Japonlara verdiği özel röportajlar ile Kaizo makalesi arasındaki uyuşmazlıkları ortaya koyarak Liyuşkov’un tutarsızlıklarını göstererek iddialarını çürütüyor. Örnek olsun, Liyuşkov 1938 temmuzunda verdiği röportajında diyor ki:

“Nikolayev, kesinlikle Zinovyev’in grubuna mensup değildi.”

Birkaç ay sonra Kaizo’daki makalesinde bu iddiasını değiştirmişti:

“Komsomol üyesi olduğunda zamanlarda, o (Nikolayev), Zinovyevci hizbe sempati besliyordu.”

Stalin muhaliflerine komplo kurmadı. Çünkü Stalin önderliğini terörist eylemlerle zayıflatmayı planlayan bir yapılanma vardı. 1932’de kurulmuş olan Trotskist-Zinovyeci bir blok olduğu günümüzde artık kanıtlarıyla ortaya çıkarılmış durumda. Grover Furr bunu kitapta gösteriyor. Trotskiy’nin oğlu Sedov ile mektupları ve Sedov’un Holladalı sosyal demokrat bir gazeteye verdiği röportajda gaf ile ağzından kaçırdıkları açığa çıktı.

Anti-Komünistler ve Anti-Stalinistler’in Kirov Cinayeti üzerine ikinci iddiasına gelecek olursak Nikolayev “yalnız tetikçiydi”. Stalin Kirov cinayetini fırsat bilip muhaliflerine komplo kurup onları ortadan kaldırdı. Bunun artık kesinlikle böyle olmadığı ortaya çıkmış durumda. Grover Furr kitabında bunu çok iyi bir şekilde, ayrıntılı olarak ortaya koyuyor. Grover Furr Kirov Cinayeti kitabı ile Kirilina, Lenoe ve Egge’nin iddialarını bir bir çürütüyor. Trotskiy’nin, Zinovyev’in, Kamanev’in, Buharin’in ve bunların takipçilerinin Kirov cinayetiyle bağlantılarını tek tek ortaya koyuyor. Örnek olsun, Nikolayev’in bağlanıtılı olduğu Kotolinov ile Buharin’in bağlantısını açığa çıkarıyor. Cinayet sırasında İçişleri Halk Komiseri olan Yagoda’nın aslında böyle bir cinayetin işleneceğini bildiği ve buna bile bile engel olmadığı ve daha niceleri…

Yazılama takipçilerine önerim, bu kitabı alıp mutlaka ve mutlaka okumaları ayrıca bu kitabı okuduktan sonra okumalarını yine Yazılama yayın evinden çıkan, öncelikle Stalin’i Anlamak, Stalin ve Hruşçov Hakkında, Stalin ve Demokrasi-Trotskiy ve Naziler, İhanete Uğrayan Sosyalizm, sonrasında Özgürlük Savaşı, Anılarım kitaplarıyla desteklemeleri.

Bir de Yazılama’dan çıkan Almanya’da Sosyalizm, Macararistan 1919 ve 1956 Karşı Devrimin Anatomisi, Sovyetler Biriliği’nde Kürt Sanatı kitapları var ama bu kitapları yine SSCB tarihi kapsamında başka bir bağlamda değerlendirmek gerekiyor.

Okuyucu Notları

Kitap Kirilina, Lenoe ve Egge’nin iddialarını çürütmeye yönelik olduğu için birçok alıntıya dayalı. Alıntılar italik olarak yazılmadığı için kitabı ilk okumaya başladığınızda normal anlatımla alıntı yapılan yerler karışıyor hissine kapılıyorsunuz. Acaba “bu okuduğum yer alıntı mı yoksa normal anlatım mı” diye düşünüyorsunuz. “Keşke alıntılar italik yapılsaydı “ diyorsunuz. Ancak okumaya devam ettikçe buna alışıyorsunuz ve alıntı ile normal anlatımı kolaylıkla ayırabiliyorsunuz. Tabi yine bu durum okuyucudan okuyucuca değişecektir. Yazılama yayınevi bunu okuyucularından geri gelecek dönüşlerden sonra değerlendirecektir.

Bir de anlaşılan kitap fuarlara yetiştirilmeye çalışılmış. Bu yüzden kitaptaki yazım hataları göze çarpıyor ama bunda büyütülecek bir durum yok. Okuyucunun okuma hızını, algısına hiçbir etkisi olmuyor. Ancak yine de yazım hatalarının olmamasını okuyucu tercih eder. Şöyle bir şey yaptım. Yazım hatalarını tek tek not ettim. Bunu Yazılama yayınevi ile paylaşacağım. Çünkü inanıyorum ki, bu kitap iki ve daha fazla baskı yapacak, böylece diğer baskılarda bu hatalar olmamış olur. Yazılama okurlarına şunu öneriyorum. Yazılama kitaplarını okurken elinizden kalemi eksik etmeyin. Gördüklerinizi not edin ve Yazılama yayınevi ile paylaşın. Hatalar doğal olarak olabilir ve bunu hep birlikte katkılarımızla, uyarılarımızla giderebiliriz. Yazılama yayınevi gelecek güzel günlerin mücadelesini veren insanların ortak noktasıdır. Burayı güzelleştirmek, daha iyi noktalara getirmek hepimizin elinde, katkılarımızı esirgemeyelim.

Bitirirken

Yazılama yayınevine Grover Furr’un Kirov Cinayeti kitabını Türkçeye kazandırdıkları için tekrardan teşekkür ediyorum.

Anti-Komünistler ve Anti-Stalinistlerin, Kirov Cinayeti ve diğer argümanlar üzerinden Stalin’e saldırmalarının tek nedeni var. Sosyalizmi itibarsızlaştırmak. İnsanlığa diyorlar ki, siz kapitalizmden sosyalizm, komünizm yoluyla kurtulmak istiyorsunuz ama sosyalizm-komünizm işte böyle gaddar adamların olduğu baskıcı bir sistem.

Dünya, Anti-Komünistler ve Anti-Stalinistler’in Hruşçov’un yalanlarına ve tahrifatlarına dayandırılarak Stalin öyle olumsuzlaştırıldı ki, şimdi kalksa Putin dese ki:"1937'deki Tuhaçevski ve diğer generallerin davası mili orduya yapılmış bir kumpastı." Çok inanan çıkar solcusu da dahil…

Bizim Anti-Komünistler ve Anti-Stalinistler yalanlarına ve iftiralarına kanacak halimiz yok.

Çünkü biz stepleri, o geniş ufuklar olmaksızın, Volgayı susuz, Rusya'yı Stalin'siz düşünmeyiz…

Ve hala son kadehlerimizi Stalin’in şerefine kaldırırız…