Özgecan Aslan cinayeti: Medya karanlığa teslim olurken

Ali Ufuk Arikan

Blog: Serbest Kürsü

Özgecan Aslan'ın vahşice katledilmesi sonrası herkes gibi biz de yastaydık...

soL'un konuya ilişkin yaptığı her haber bu yasın izlerini taşıdı muhakkak. Yastaydık, yastayız ama tek başına yas tutmak yetmiyor. Ortada vahşi bir karanlık var. 12 Eylül'den bu yana dalga dalga yayılan, 13 yıldır çok daha örgütlü ve organize olan bir karanlık.

Özgecan Aslan'ın katillerinin gücünü bu karanlıktan aldığı, bu karanlıktan beslendiği muhakak.

Konuya ilişkin yaptığımız her haberde açıkça bu gericiliği, karanlığı tartışmasız bir şekilde karşımıza aldık.

Peki ya diğerleri?

Açık konuşalım... Dost yayınları bir kenarda tutarsak, yaygın medyanın tamamının ve bir kısım "muhalif" yayının cinayeti nasıl haberleştirdiğini görünce mesleğimizden değil belki ama insanlığımızdan utandık.

Konuya ilişkin tek tek örnek verme gereği duymuyoruz. Merak edenler sadece #sendeanlat başlığının nasıl haberleştirildiğini araştırdığında karşılarına birçok örnek çıkacaktır.

Bu tablo medyanın karanlığa teslimiyetinin de örneği aslında. Bu karanlığa karşı bayrak açanlar hem medyanın egemen zavallılığına karşı hem de bu ülkeyi yöneten karanlığa karşı sesini çok daha yüksek çıkarmak zorunda.

soL, bu konuda üzerine düşeni yapmaya hazır. Bu karanlık iki günde 1 milyon kişiye ulaşan soL Haber Portalı, karanlığa karşı dost yayınlarla birlikte çok daha güçlü bir barikat örmek için elinden geleni yapmaya devam edecek.

Ne halkın haber alma hakkını ne de ülkeyi bu karanlığa teslim etmeyeceğiz!