Hayat kısa, kuşlar uçuyor...

Özlem Koç

Blog: Dünyayı Verelim Çocuklara

Bahar yaklaşıyor. Çok değil bir  ay sonra dallar tomurcuklanmaya, kuşlar cıvıldaşmaya, kediler yavrulamaya başlar. Kışın ağır bir örtünün altındaymışçasına uyuyan doğa canlanır. Önce sapsarı mimozalar açar, ardından mor salkımlar. Erguvanlar bezer şehirleri, laleler, sümbüller, nergisler kokusuyla başka diyarlara götürür insanları...

Havalar ısındıkça, çocukları da kapalı mekanlarda tutmak zorlaşır. Tutulmasınlar zaten, çıksınlar doğaya. Kalan bir avuç toprak parçasını silme çocuklar kaplasın. Yurdun her yerinde, her kırda, her ormanda çocuk kahkahaları çınlasın.

Hayal mi? Yok canım değil… Evet biraz hayali bir tarif oldu, ama neden olmasın. Çok değil, Mart ayında, havalar ılımaya başlayıp, güneş de güzel yüzünü gösterdiğinde alıp çocukları en yakın kırlık alana gidelim. Yanımızda bir dürbün ve bir de “Bizim Kuşlar” kitabıyla.

Bizim Kuşlar, Esen Kitap’ın çıkarttığı Doğadayım serisinin ilk kitabı. İsminin “Bizim Kuşlar” olmasının sebebi, içindeki kuşların hem büyük şehirlerde, hem de yurdumuzun her yerinde kolaylıkla görülebilecek türlerden seçilmiş olması.

Kitapta kuşlar belirleyici özellikleriyle ama çocukların kolaylıkla anlayabileceği şekilde anlatılmış. Bunda yazarın yıllardır çocuklarla yaptığı çalışmalardan faydalandığı anlaşılıyor. Öte yandan resimler de kesinlikle kitabı zenginleştirmiş, bahsetmemek haksızlık olur.

Bu kitap sayesinde doğa gezilerinizin çok daha keyifli hale geleceğinden kuşkumuz yok. Çocuklar hem gözlem yapmayı, hem doğadaki ekolojik dengeyi ve evrim sürecini, hem de doğayı korumayı öğrenecekler. Size de açık havada bunu keyfini sürmek kalacak.

Çocukları bu karanlıkta yalnız bırakamayız”

Şimdi bahar kapının hemen dibinde beklerken biraz da sevgili yazara ses verelim, kitabı ve yeni hikayeleri üzerine de konuşalım isteriz.

Kitabına sevdiğimiz şairlerden Cemal Süreya’nın meşhur dizesi ile başlayan Zelal, Marmara Üniversitesi biyoloji öğretmenliği mezunu. Lisans eğitimi ardına Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nde “öğretim programlarında bilim felsefesi” üzerine  başladığı yüksek lisansını 2013 yılında tamamladı. Eğitimde ve popüler bilim alanında evrimin anlatılması ve savunulmasına dair yürütülen çeşitli etkinliklerin içinde yer alan Zelal’i  tanımlayacak pek çok sıfat olmasına rağmen biz bugün yaşam gözlemcisi sıfatını kullanmak istedik.

Kitaptaki biyografinin üstüne eklemek istediğin bir şeyler var mı?

İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu üyesiyim ve Üniversite Konseyleri Derneği’nin evrim çalışmalarında yer aldım.

Daha önce, Iraz Akış ile birlikte  III. Evrim, Bilim ve Eğitim Sempozyumu'nda bir araya gelen farklı disiplinlerden bilim insanları tarafından hazırlanmış olan makaleleri derlediğiniz Evrim Sürüyor isimli bir kitap çalışman olmuştu. Bu seri ise tamamen çocuklara yönelik. Nasıl bir boşluk gözlemledin ki, çocuklara yönelik bir çalışmaya başladın?

İlk faktör, Tübitak’ın evrim sansürüyle birlikte çocuk bilim kitaplarının da sorunlar yaşayacağını düşünmemdi. Bilim kitaplarının dilinin dinsel öğretiye uyumlu hale getirileceğini tahmin ediyordum. Zaten hemen ardından çocuklara yönelik kimi hikaye kitaplarının içki, cinsellik vb. bahanelerle okullara girmemesi gündeme geldi. 

Bu sırada kısa hikâyeler yazıyordum, çocuklara yönelik bilim atölyelerini yapıyordum ve iş buraya doğru evrildi. Çocukların düşünsel dünyasının, yasaklarla belirlenmeye çalışılmasının kabul edilebilir bir yanı yok. Tüm engellere rağmen bilimsel düşüncenin çocuklarla buluşacağı yeni mecralar yaratmak gerekir. Çocukları bu karanlıkta yalnız bırakamayız. 

Seriye kuşlarla başlamanın özel bir sebebi var mı? 

Kuşlar kişisel olarak ilgimi çektiği için, bir kuş gözlemcisi olduğum için seriye böyle başladım. Kuşların edaları, şakımaları, renkli tüylenmeleri zengin bir çeşitlilik gösteriyor ve doğada hemen dikkat çekiyor. Uçma gibi zor bir eylemin evrimiyle ilgili detayları inceledikçe, üzerindeki gizem perdesinin kalkması büyük bir tatmin duygusu yaratıyor. Ve evrim dolayısıyla kuşların etrafta dolaşan dinozorlar olduğunu bilmek, yaşamın devinim potansiyeli üzerine yepyeni bir ufuk açıyor. Bu duygu ve düşünceleri çocuklara yansıtabilmek temel motivasyonumdu.

Serinin kalanında primatlar, ağaçlar ve kedigiller olacakmış. Başka bir seriyle çocuklara dönük üretime devam etmeyi planlıyor musun?

Doğadayım serisi aslında daha fazla da devam edebilir. Öyle farklı habitatlar oluşmuş, farklı doğal ilişkilenme biçimleri ve farklı yaşam formları evrilmiş ki, seri için uzun bir liste yapılabilir. Ancak başka bağlamlarla da yeni seriler yazılmalı. Aklımda olan, bazılarında yol aldığım konular var. Yine doğa, bilim, evrim içerikliler. Ülkemizde bu alanın gelişmesi gerektiği çok açık.

Uzun yıllardır çocuklarla birlikte çeşitli bilim atölyeleri yaptığını biliyorum. Bu anlamda çocuk aklını biliyor olmalısın. Yine de çocuklara yönelik yazılı bir üretimde seni zorlayan şeyler oldu mu? 

Bu kitabın bir belgeselden ya da ansiklopedik bilgi veren bir kitaptan farklı olmasını önemsedim. Daha çok, gözlem yaparken duyulan hisleri, anlık durumları, temel bilgilerle harmanlayarak yansıtmak istedim. Bu ne basit olmalıydı, ne de betimleme abartı olmalıydı. Çocuklar hem sıkılmamalı, hem de anlamayacağı bir metinle boğuşmamalıydı. Bu dengeyi sağlamaya çalışmak zordu. 

Umarım bütünü başarılı olmuştur. 

Kitabın resimleri gerçekten çok başarılı. Bu nedenle kitabı resimleyen Seda Mit'ten bahsetmeden geçmek haksızlık olur. Seda ile bu projede nasıl bir araya geldiniz? Serinin kalanını da Seda mı resimleyecek?

Editörümüz aracılık etti. Seda ile çalışmak çeşitli açılardan işi kolaylaştırdı. Bu mecrada çizerle sürekli iletişimde olabilmek kritik. Bunu sağlamakta sorun yaşamadık, konuştuklarımızı atlamadan kendi tarzıyla resimlere taşıdı. Metinlerde ne anlatılmak istendiğini önemsedi. Şimdiki kitabı yine birlikte çalışıyoruz. 

Bu bir uykudan önce kitabı değil, anlaşılmasını kolaylaştırmak adına önerilerin olur mu?

Bu kitabı genişçe bir park veya koru gezisinde veya bir sahil yürüyüşünde yanınızda bulundurmanız ve çocuklarla kuşları tanımaya çalışmanız, kitabı hayatınızın içine sokacaktır. Bir de minik bir dürbün alırsanız doğanın yarattığı etkileyici cümbüşün içine çekilmeye hazırsınız demektir. 

Bu konuda bir çalışman olacak mı?

İlk olarak Mart ayı içinde Kadıköy Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde Bizim Kuşlar konulu bir atölye çalışması yapmayı planladık. Ardından havanın uygun olduğu ilk hafta sonu, çocuklarla doğada kuş gözlemi yapmak istiyorum. *

*Bu çalışmanın tarihleri ve detaylar Dünyayı Verelim Çocuklara blogunun Facebook sayfasından duyurulacaktır.

https://www.facebook.com/pages/D%C3%BCnyay%C4%B1-Verelim-%C3%87ocuklara/615243561936582

--

Doğadayım

Bizim Kuşlar

Zelal Özgür Durmuş

Esen Kitap, 2015

56 sf.

8 yaş ve üstü 

Katkı ve Öneriler için: http://[email protected]