Hemen hemen tüm ebeveynler, çocuklarının sanat veya spor dallarından en az birisiyle yakından ilgilenmesini ister. Bundandır ki, çocukların ilgi alanlarına yönelik, yeteneklerini ortaya çıkartacakları çeşit çeşit kurs ve aktivite arasında koşturup dururlar.  Resim okulu, basketbol kursu, el sanatları atölyesi, doğada koşu aktiviteleri… Çocuğu her hızlı koşan atlet, her kalemi doğru tutan ressam, her şarkıyı güzel söyleyen de müzisyen olacak diye umutlanır. Böyledir bu; ebeveynliğin doğasında var.

Hal böyle olunca, çocukların ilgi alanlarına yönelik kimi okumalarla bu süreci desteklemek de kaçınılmaz olur. Aslında bu başlıklarda, çocukları motive edecek, ufkunu açacak, ilgisine ışık tutacak çok sayıda çocuk kitabı yok ne yazık ki. Bu nedenle “Sanatçının Sihirli Odası” birkaç sebeple öne çıkabilir.

Aytül Akal, Türkiye’de çocuk edebiyatının en önemli, en üretken yazarlarından biri. Mustafa Delioğlu  da, özellikle çocuk kitapları resimlemesinde kendine özgü bir üslup geliştiren, oldukça başarılı çizerlerden biri. Sanatçının Sihirli Odası kitabını bir kitaplığın rafında diğerlerinden ayıran en belirgin özellik, kitabın kapağında yazan bu iki isim. Tabii ki biz yetişkinler için. Çocuklar için bu kitabı çekici kılan ise resimleri. Bu nedenle bu kitabı raftan alan 4 yaşındaki kızımın, kitabın kapağındaki rengarenk resme tav olmasına şaşırmamak lazım.

Çizimlere biraz ara verip, öyküye değinelim. Hikaye bir sanatçılar pazarında geçiyor. Kentin tüm sanatçıları yaptıkları eserleri satmak için, bu sanatçılar pazarına getiriyorlarmış. Ancak pazardaki tüm tezgahlardan önce, seramik sanatçısı Muti’nin tezgahındaki harika seramik heykelcikler satılıyormuş. Muti, herkesten önce tüm yapıtlarını satıp, evine dönüyormuş. Bu duruma anlam veremeyen ve sebebini bulmaya kararlı diğer sanatçılar, sırayla Muti’nin evine giderek onu gözlemeye başlamışlar. Sonunda sırrını çözmüşler ama biz o sırrı burada yazmayalım, sizler kitaptan okuyun.

Kitabın sayfa tasarımı da çok keyifli, bir resmi açılır dört sayfaya basıp, kocaman, detaylıca incelenecek bir poster resim yapmışlar mesela. Çizimler demek pek doğru değil zaten, her sayfadaki çizimler oldukça detaylı ve başarılı. Sonuçta sanat ve hayal gücü ikilisinin ayrılmaz bir bütün olduğunu çok keyifli bir anlatım ve çizimlerle bize sunan Uçanbalık yayınevine teşekkürler.

Yazarın notu: Kitabı uykudan önce okurken bize eşlik eden 8 yaşındaki oğlumun “bütün sanatçılar pipo mu içer?” sorusunu da bir eleştiri olarak kabul etsin Mustafa Delioğlu. Gerçekten de kitap boyunca hiç fark etmediğim bir detayı bu soru ile fark ettim. Çizimlerdeki tüm erkek sanatçılar ağızlarında birer pipo ile resmedilmiş. Sonra daha dikkatli inceleyince, kadın sanatçıların kocaman şapkalı, şallı, erkek sanatçıların da pipolu, şapkalı ve atkılı, yelekli resmedildiğini gördüm. Belki de sanatçıların, bu çizimlerde resmedildiği gibi marjinal karakterler olması gerekmiyordur, ne dersiniz?

Sanatçının Sihirli Odası

Uçanbalık Yayınevi

Yazar: Aytül Akal

Resimleyen: Mustafa Delioğlu