Akdeniz'de son arya

Gökçen Düzkaya

Blog: Dünyayı Verelim Çocuklara

Şiir, bir çocuğu diline götürdü, mandalinayı da balinaya; düşle gerçeği birbirine yakın etti; fakat ölümü tez, kavuşmayı başka bahara…

Masalların, şiirlerin, öykülerin, destanların o büyülü dünyasına girmedikçe görmeyiz, duymayız bizim dışımızdaki canlılarla olan güçlü bağımızı. Sadece hayvanlar akla gelmesin. Güneş, yıldızlar, köpüren dalgalar… Yıldızlar, yol gösterirler, geceleri süslerler. Ya güneş? Bir uçurtma dese şair! Dalgalar oynar, küçük kardeş, büyük kardeş, şahlan, şahlan diye… Bir daldan koptu bir mandalina, hop, cumburlop suya! Oradan sürüklendi, sürüklendi…

Bizim mandalina kendisine hiç mi hiç benzemeyen devasa yaratığı görünce ilkin gözlerine baktı. Balinanın gözleri bedenine göre çok küçüktü. Demek ki dedi açgözlü değil. Boyuna baktı, ağzına baktı. Bakışı, sesi, sıcaklığı sonra kımıldayışı derken bizim sarıcık mandalinayla mavi balina, tüm bunların arasında masmavi Akdeniz’de sarmaş dolaş oluverdiler sımsıcacık. Yıldızlar doluşuverdi koyunlarına. Dalgalar halı oldu yollarına. Az gittiler çok gittiler. Böylece de dost oldular. Dost olunca da birbirlerinin halinden anladılar ve mandalinayı yerine yurduna ulaştırmakta karar kıldılar:

Düş ’le gerçek birbirine yakındır / Bilmez misin / Düşler / Güçlü düşler / Gerçek olur er geç.

Sen iste / Hemen yola çıkacağız şimdi. / Yüzüne yapraklarını değdirecek / Senin düş dediğin / Er geç.

Köpüklü dalgalar, kuşlar yarenlik ettiler bu iki arkadaşa. Sonunda düşü gerçek etti bizimkiler, yüreklerinin yarısı sevinç, yarısı acı. Bir kuyruk çırptı Akdeniz’e balina şimdiye dek görmediğince büyük. Mandalinacık da ulaşıverdi kıyıcığına.

Balinayı sormayın, feda etti etini avcılara zavallıcık; fakat hazin sonunu okurken, Dağlarca’nın güçlü mısralarından, hala gözlerimizin önündedir sarıcığı kıyıya bırakırken çırptığı son kuyruk, attığı son bakış.

Künye:

Balina İle Mandalina

Fazıl Hüsnü Dağlarca

75 sayfa/ Yapı Kredi Yayınları- 8. Baskı-2012

7,8,9 yaş