Vilma Espin’e dair

“Yanınızda böyle kadınlar varken kahraman olmak işten bile değil” Jose Marti (1)

Kübalı Kadınlar Federasyonu (FMC) bugün 50. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Federasyonun kuruluşuna öncülük eden Vilma Espin, hem federasyonun önemine hem de yurtsever kadınların devrimdeki rolüne ilişkin çarpıcı bir örnek oluşturuyor. Bugün birçok kadın için hayalden öteye geçemeyen ücretsiz kreşler ve…

Vilma Espin, 1930 yılında Santiago de Cuba’da, kentli ve eğitimli bir ailenin dört çocuğundan biri olarak dünyaya gelir. Çocukluğunda sporu seven, balerin olmayı hayal eden ve okul korosunda eğitilmiş bir soprano olan Vilma, kimya eğitimi almaya karar verir. İsmi, Küba’da kimya mühendisliği eğitimi alan ilk kadınlar arasında geçen Vilma, 1952 Batista Darbesiyle beraber, Küba’da gerçekleşen darbe karşıtı öğrenci gösterilerine katılır.

1955 yılında, eğitimine Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde devam etmek üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne gider. Buradaki eğitimine bir yıl devam edip Küba’ya geri dönen Vilma, kısa süre sonra Frank Pais’le tanışıp silahlı mücadelede yerini alır. Deborah takma ismiyle, doğu eyaletlerindeki yeraltı örgütlenmesine öncülük eder. Aynı dönemde Meksika’da sürgünde bulunan Fidel Castro ve diğer 26 Temmuz Hareketi önderleriyle, Frank Pais’in önderlik ettiği örgüt arasında haber taşıma görevini üstlenir. Bu süreç aynı zamanda, 1956 yılında Granma Yatıyla yapılan çıkartmanın da temelini oluşturur. Vilma, Sierra Dağları’nda silahlı mücadeleye devam ederken Raul Castro’yla tanışır. 1959 yılında Batista’nın kovulmasının ardından Raul’la evlenirler.

Devrimin hemen ardından, yeni toplumun kurulmasında da azimle çalışır. Kadınların toplumun ve siyasetin daha etkin üyeleri olabilmeleri için gösterdiği çaba, Kübalı kadınların hayatında bir dönüm noktası olur. Devrimi Savunma Komiteleri, Kübalı Kadınlar Federasyonu ve yeni Aile Kanunu, kadınların yaşamında meydana gelen yapısal dönüşümlerin bir yandan temeli olurken, diğer yandan da yeni dönüşümlere kaynaklık eder.

Vilma’nın örgütü: Kübalı Kadınlar Federasyonu
23 Ağustos 1960’da ülkedeki farklı kadın organizasyonlarının bir araya gelmesiyle kurulan Kübalı Kadınlar Federasyonu (FMC), Küba Devriminin ilk kitle örgütlenmesidir. Kadınların katılımı olmaksızın devrim sürecinin başarıya ulaşma şansı olmadığını bilen Küba Devriminin öncü kadroları, kadın sorununu çok öncelikli bir mesele olarak ele alır ve FMC bu algılamadan doğar. Vilma’nın öncülüğünde kurulan FMC, Fidel’in tam desteğini alarak yola koyulur. Vilma, 1960’dan hayatını kaybettiği 2007 yılına kadar FMC’ye başkanlık eder.

Kuruluş amacı kadınların topluma entegre edilmesi, işgücüne katılımlarının sağlanması ve kadınların tam eşitliğinin gerçekleştirilmesi olan FMC, devrimden hemen sonra kadınlar için çok yaygın eğitim kampanyaları yürütür. Öncelikle okuma-yazma kampanyaları başlatılır. Ancak bu kampanyalar kadınların sadece okuma-yazma öğrenmesi biçiminde yürütülmez. Örneğin kırsal kesimden kadınların katılımını sağlamak üzere Havana’da Köylü Kadınlar için Ana Betancourt Okulu açılır. Okulda bir taraftan kadınlara dikiş-nakış konusunda beceriler kazandırılırken, diğer taraftan okuma-yazma öğretilir, proleter ideolojisi tartışılır. Bu kurslardan mezun olan kadınlar kendi köy ve kasabalarına, bu kazandıkları beceriler konusunda eğitimci ve FMC’nin örgütçüleri olarak dönerler. (2)

Devrim öncesinde neredeyse sadece zenginlerin evlerinde hizmetçilik eden ya da fahişe olarak çalışan kadınlar muhasebe, dil, çocuk bakımı kursları sayesinde, devrimden kısa bir süre sonra sekreter, kreş öğretmeni veya muhasebeciye dönüşürler. Bilimsel ve ideolojik eğitimlerle kadınların her alanda önleri açılır. Bu çabalar sonucunda, kadınlar devlet görevlerinde daha fazla yer almaya başlar, evle sınırlı kadın yaşamı kırılır. Erkeklerin örneğin çocuk bakımı gibi eve ait işlerde kadınlarla eşit sorumluluk almasını, aksi takdirde cezalandırılmasını öngören 1975 tarihli Aile Yasası da, kadın olmaya ve aile olmaya dair kavramların sorgulanmasında büyük öneme sahip bir adım olur.

Vilma, Kübalı kadınların kazanımlarını diğer kıtaların devrimci kadınlarıyla paylaşmayı ve onlarla dayanışmayı da bir görev olarak değerlendirerek, Asya, Afrika, Vietnam ve Latin Amerika’daki kadın örgütleriyle ilişki kurar.

Toplumda yerleşiklik kazanmış ve değiştirilmesi gereken algılar, yalnızca kadınlara dönük olanlar değildir. Espin, homofobik eğilimlerle de mücadele edilmesi gerektiğine inanır. Bu nedenle 1979 yılında homoseksüellerin haklarını savunan ve koruyan bir yasanın yürürlüğe girmesine önayak olur.

Küba Komünist Partisi’nde kuruluşundan itibaren Merkez Komitesi üyeliği yapan Espin, 1980-1991 yılları arasında Parti’nin siyasi bürosunda da yer alır. Hayatının son dönemlerini bu sefer de hastalıkla mücadele ederek geçiren Espin, 2007 yılında hayata gözlerini yumar.

Bu sene, 80. yaş günü nedeniyle, Kübalı Kadınlar Federasyonu (FMC) tarafından, Vilma’nın hayatını ve mücadelesini belgeler, fotoğraflar, dinlemek ve söylemekten keyif aldığı şarkılar eşliğinde tanıtan bir anı evinin açılışı yapılmıştır. Bu anı evi, 26 Temmuz Hareketi sırasında hareketin karargâhı olarak kullanılan ev olması açısından da yaşayan bir müze gibidir.

Rakamlar çok şey söylüyor
Bugünün Kübası, binlerce kadınla birlikte Vilma’nın verdiği mücadelenin sonuçlarıyla gurur duyuyor ama buna rağmen ellerindeki başarıyla yetinmek niyetinde değiller.

Kadınların istihdam oranı 2008’de yüzde 60’a ulaştı. Aynı yıl, tarım dışı sektörde istihdamın yüzde 42,6’sını kadınlar oluşturuyor ve Parlamento’daki sandalyelerin yüzde 43,3’ünün sahibi kadınlar. Küba’da yöneticilerim yüzde 39,1’i teknik personel ve profesyonellerin yüzde 65,7’si hâkimlerin yüzde 71,3’ü, araştırmacıların yüzde 48,8’i önemli bilimsel merkezlerin yöneticilerinin yüzde 24’ü bakanların yüzde 25,9’u ve bakan vekillerinin yüzde 39,2’si kadın. (3)

Bu rakamlar Vilma’nın kadın ve erkek Kübalılarla birlikte verdiği mücadelenin geldiği yeri gösteriyor. Devrim öncesindeki dışlanmışlık ve cahilliği büyük bir mücadeleyle aşan kadınlar, bugün Küba toplumunu ve devrimini ayakta tutan çok önemli bir güç.

77 senelik ömrüne gerilla hareketinden kadın hakları mücadelesine, aktif siyasetten anneliğe kadar pek çok şeyi sığdıran Vilma ise, yalnızca Küba’da değil, kıtalarca ötede de devrimci kadınlar için bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Etkin Eratalay

(1) http://machetera.wordpress.com/2009/11/04/carmen-nordelo-motherhoods-bri...
(2) Margaret Randall, Küba’da Kadınlar, Akademi Kadın , Mart 2010.
(3) Granma International, Yenia Silva Correa, The Results Have Demonstrated the Truth http://www.granma.cu/ingles/cuba-i/20agosto-33fmc.html