Yazılım mühendisi kadınlar: Bulgaristan ve Romanya'da neden sayıları yüksek?

Doğu Avrupa’da sosyalizmin egemen olduğu dönemlerde kadınların da en az erkekler kadar mühendislik ve bilim alanındaki mesleklere yönlendirildiğini belirten yazılımcı Iva Kaneva, zamanında hızla ilerleyen endüstrileşmenin bu tip meslekleri prestijli kıldığını ifade ediyor.

Ruhan Alpaydın, Çise Mıdoğlu - bilimsoL

Kadın yazılımcıların sayısı ABD ve Batı Avrupa'da çok düşükken, Bulgaristan ve Romanya'da oldukça yüksek. Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) verilerine göre “teknoloji” alanında çalışan kadınların yüzde oranı Romanya'da 27,2, güney komşu Bulgaristan'da ise 27,7 [1]. Doğu Avrupa ülkelerinin bilim ve teknoloji alanındaki yüksek kadın istihdamını geçmişlerindeki sosyalizme borçlu olduklarını söylemek ise yanlış olmaz.

ZDNET’ten Romanyalı Andrada Fiscutean 13 Haziran tarihli yazısında [2], Bulgaristanlı Iva Kaneva ile yaptığı röportajı aktarıyor. Röportajın konusu Bulgaristan ve Romanya’da kadınlar ve teknoloji sektörü.

Teknoloji alanında çalışan kadınların oranı sıralamasında ilk sıralarda Bulgaristan ve Romanya geliyor, onları %20’nin uzerinde oranlarla Letonya, Finlandiya, Estonya ve Litvanya izliyor. İngiltere, Almanya, Fransa ve İspanya ise Avrupa Birliği ortalaması olan %16,1 civarında dolanıyor.

1990’ların ortalarında, 12 yaşındayken yazılımcı olmaya karar verdiğini aktaran Kaneva, okulunda kız öğrencilerle erkeklerin matematik ve bilgisayar bilimlerinde eşit derecede başarılı olduklarını ve kimsenin kız öğrencilere teknolojinin kendileri için uygun olmadığını söylemediğini ifade ediyor. Şu anda kıdemli bir Python geliştiricisi olan Kaneva, anne ve babasının mühendis olduğunu ve kendisini programlama öğrenmesi konusunda aktif olarak teşvik ettiklerini dile getiriyor.

Doğu Avrupa’da sosyalizmin egemen olduğu dönemlerde kadınların da en az erkekler kadar mühendislik ve bilim alanındaki mesleklere yönlendirildiğini belirten Kaneva, zamanında hızla ilerleyen endüstrileşmenin bu tip meslekleri prestijli kıldığını ifade ediyor.

“Eşit işe eşit ücret” sloganının bugün kadınların teknoloji alanında artan etkisinintemelini attığını belirtiyor.

Eurostat verilerinin de gösterdiği üzere, teknoloji ile ilgili alanlarda çalışan kadınların sayısı her geçen gün artıyor. Kadınlar Romanya’da bilgisayar bilimi öğrencilerinin %29,3’ünü oluşturuyor; aynı oran Yunanistan’da %31,2, Belçika’da %32,5’te, Avrupa Birliği’nin lideri konumundaki Bulgaristan’da ise %34,4.

SOSYALİZM TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ İLE NASIL SAVAŞTI?

Sosyalizmde, ne işçi sınıfından olmak ne de kadın olmak, toplumsal hayatta geride kalmak anlamına gelmiyor. Kaneva’nın kendisiyle yapılan röportajda belirttiği sosyalizm etkisine biraz daha yakından bakabilecek veriler elimizde bulunduğuna göre,”Peki bütün bunlar nasıl mümkün oldu?” sorusunu sorabiliriz.

2015 KP Kadın Konferansı Raporu”ndan yanıtlar:

“SSCB’de kadınların çalışma hayatına çekilmesi sırf ekonomik gerekliliklerden kaynaklanmadı. Sosyalizmin kurucu kadroları, sosyalizmle birlikte kadının kurtuluşunun ön koşulunu kadınların toplumsal emeğe katılması, erkek ve kadın işleri arasındaki ayrımın yıkılmasında görmüşlerdir.” [4]

“1918 yılında çıkarılan bir yasayla kadınların eşitliği önündeki engeller kaldırıldı ve kadın emeğinin özgürleşmesi için çamaşırhane, yemekhane, kreş gibi kurumların oluşturulması karar altına alındı. Kadın, annelikten kaynaklanan da kimi haklar elde etmiştir. Çıkartılan ilk çalışma yasasında kadınların sağlığa zararlı iş alanlarında çalışması yasaklanmıştır.” [4]

1935’de araştırmacıların yüzde 36’sı kadındı. “1940’a gelindiğinde sanayi, ulaştırma ve inşaat işlerinde tüm çalışanların yüzde 40’ını (11 milyon) kadınlar oluşturuyordu. Bu kadınların 170 bini mühendis ve teknisyendi.” 1954 yılında çalışabilen kadınların yüzde 70-80’i çalışır durumdadır. [4]

“1970-1987 yıllarını kapsayan bir araştırmaya göre kadınların yüzde 70-83’ü eşlerinin geliri ne olursa olsun çalışmak istediklerini belirtmektedirler. Yüksek ücretler çalışma hayatına katılmada bir güdüleyici rolü üstlenmesine karşın, esas olarak topluma katkıda bulunmak ve aldıkları eğitimi değerlendirmek için çalışmak istediklerini söylemektedirler.” [4]

HER CÜMLEDE SOSYALİZMİ YERMEK

ZDNET makalesine geri dönecek olursak yazıda bir yandan sosyalizmle doğrudan ilintili nesnel bir gerçek açıklanmaya çalışırken, bir yandan da sosyalizm düşmanlığı yapılıyor ve soğuk savaş artığı birçok ön yargı ve çarpıtmaya yer veriliyor.

Örneğin, “Komünist rejimin iş gücüne ihtiyacı vardı ve bu nedenle annelerin evde kalıp çocuklarına bakmalarına izin verilmedi. Sıklıkla, erkekler tarafından yapılan işler kadınlara verildi: Kaynak, mekanik onarımlar, alet yapımı, vb.” ifadesi iki karalama içeriyor: İlk olarak, sanki sosyalist rejim işçi sınıfına karşıymış ve insanlara rağmen işliyormuş algısı yaratılıyor. İkinci olarak da klasik bir cinsiyetçi ön yargı sosyalizme karşı argüman olarak kullanılmaya çalışılıyor. Sanki kadın olmak illa ki anne olmayı gerektirirmiş ve evde kalıp çocuk bakmak her kadının profesyonel hayata tercih edeceği doğal bir seçimmiş gibi.

Bir başka örnek, “Komünist kabalığın kadınlara öğrettiği bir diğer şey de, iyi maaşlı bir işi hedeflemeleri oldu”. Kadınların hakça olan ve yüksek maaşları hedeflemeleri tabii ki olumlu ve bu konudaki özgüvenleri kuşkusuz yukarıda değindiğimiz komünist politikalarla ilgili. Fakat ifadedeki sorunlu nokta, burada zerafet ve akıl yerine kabalık görülmesinde. Toplumların ilerlemesi, “kabalaşmamak” adına halkın yarısının eve ve ev işlerine kapanması ve çekinik bir konumda erkeğin eline bakması ile mümkün olamaz.

Makalede, aslında yerilmesi gereken bir durum ise bir nimet gibi anlatılmış. “Bugün Bulgaristan ve Romanya’daki yazılım geliştiriciler, Batı Avrupa veya ABD şirketlerine taşeron iş yaparak, ülkelerindeki ortalama maaşların 2-3 katı para kazanıyorlar. Teknik işler esnek bir zamanlamaya sahip, dolayısıyla anneler hem çocuklarına bakıp hem de tam zamanlı çalışabiliyorlar”. Sovyetlerin dağılmasının ardından ABD ve Avrupa’nın yazılım endüstrisine ucuz iş gücü kaynağı haline gelen Doğu Avrupa ülkeleri, eşitsizliğin arttığı ve “esnek çalışma” adı altında sömürünün katlandığı bir dönemden geçiyor. Ödenen maaşların, ABD ve Avrupa’daki maaşlar ile değil de, Doğu Avrupa ülkelerindeki maaşlarla kıyaslanması da sömürünün üstünü örtüyor.

Kaynaklar:

[1] http://ec.europa.eu/eurostat/web/products-eurostat-news/-/EDN-20170426-1

[2] http://www.zdnet.com/article/women-in-tech-why-bulgaria-and-romania-are-...

[3] Richard A. Lippa, vd. “Women's Representation in 60 Occupations from 1972 to 2010: More Women in High-Status Jobs, Few Women in Things-Oriented Jobs”,  PLOS, Published: May 2, 2014 , https://doi.org/10.1371/journal.pone.0095960

[4]  KP kadın Konferansı, Çalışma Grubu Raporları, 3 Ocak 2015.