Sonsuzluğu bilen adam...

Halen sinemalarda gösterimde olan 'Sonsuzluk Teorisi', 20. yy. başında yaşamış Hintli matematikçi Ramanujan'ın hayatının bir kesitini anlatıyor.

bilimsoL - Ruhan Alpaydın

Hindistan, İngiltere'nin sömürgesidir. Ramanujan'ın eğitim almadan genç yaşında kendi kendine sayılar teorisi üzerine yaptığı çalışmalar Cambridge Üniversitesi'nde o alanda çalışmalar yapan bilim adamlarının çalışmalarının ötesindedir.

Ünlü matematikçi Hardy, onu Cambridge'e davet ettiğinde oldukça elitist olan akademik ortamda sosyal ve kültürel büyük zorluklar çeker. Geride bıraktığı genç eşi ve annesi Ramanujan'a büyük ümitler bağlamıştır.

Ramanujan'ın yaratıcılığı, Hardy'nın arkadaşı ünlü matematikçi Littlewood'un ifadesiyle “Pozitif her tam sayı ile sevgi/aşk ilişkisi içinde” olmasına bağlıdır. Ramanujan Hardy'nın hastaneye gelirken bindiği 1729 plakalı taksinin numarası ile ilgili olarak şunu söyler: '1729, iki farklı şekilde iki sayının küpü olarak yazılabilecek en küçük tamsayıdır'. Filimde bu ayrıntı biraz daha farklı verilmiş.

Ramanujan'ın matematik yapış şekli bilimsel düşüncede sezgi ve yaratıcılığa da dikkat çeker. Ramanujan sezgisel olarak doğruluğunu hissettiği teoremleri ispatlamak ihtiyacı bile duymamaktadır. Halbuki, yayın yapmak için doğruluğun gösterilmesi şarttır. Hardy ile bu şekilde çalışırlar. Beş sene sonra Ramanujan Cambridge'de ırkçı önyargılara rağmen hoca olur. Ancak bu arada vereme yakalanmış ve hastalığı ilerlemiştir.

Filmdeki ilginç bir ayrıntı da, Ramanujan'ın annesinin oğlunun ilk makale yayınlanmasından sonra evinde verdiği çay partisidir. Hindistan'ın fakirliğine rağmen entelektüelliğe önem verdiğini görürüz. Çok daha uzun yıllar sonra Hindistan'ın bağımsızlığını kazanmasında da Ramanujan Hindistan için ulusal bir gurur sembolü olmuştur.

Ramanujan verem hastalığı ağırlaştıktan sonra Hindistan'a evine döner ve bir sene sonra 32 yaşında vefat eder.

Hardy, Ramanujan'ın o zamanlar var olan iyi bir matematik eğitiminden geçmiş olsa da farklı bir matematikçi olacağını, belki de defterler dolusu buluş yapamayacağını belirtir.

Hem Dev Patel (Ramanujan) hem de Jeremy Irons (Hardy) rollerinin hakkını veriyorlar. Filim anlattığı bazı zaman kesitlerini aşırı hızlı akıtıyor. Kimi detaylar ise gerçek hayatından farklı olarak verilmiş.

Film, Ramanujan'ın hayatını, matematikçilerin nasıl düşündüğünü merak edenler ve bilimsel doğrulara ulaşmanın mekanik bir yolunun olmadığını göstermesi açısından da izlenmeye değer. Filmin adının birebir çevirisi olan 'Sonsuzluğu bilen adam' ise çok daha uygun bir tercih olurmuş.

http://bilimsol.org/bilimsol/bilim-felsefesi/sonsuzlugu-bilen-adam