Seçim anketleri için güvenilir yöntemi açıkladılar

Bu sene yayımlanan bir araştırma kişilere sadece kendilerinin değil sosyal çevrelerinin seçimlerine dair verdikleri yanıtların sorulmasının, seçim anketlerinin daha iyi bir tahmin yapabilmesini sağladığını ortaya çıkardı.

BilimsoL

Bu sene Nature Human Behaviour adlı dergide yayımlanan bir araştırma, 2016’da yapılan ABD Başkanlık seçimleri ve 2017 Fransa başkanlık seçimlerinde doğrulanmış olan bir tezi ortaya koyuyor. Bu teze göre, seçim anketlerinde bir örneklem üzerinde kişilerin kime/hangi partiye oy vereceklerinin sorulması, kendi siyasi tercihleri yanında, yakın sosyal çevrelerindeki kişilerin siyasi tercihlerinin de sorulması, seçim tahminlerini daha fazla gerçeğe yaklaştırıyor.

İngiltere, ABD ve Almanya’dan araştırmacıların yer aldığı bu ortak çalışmada, araştırmacılar seçim anketlerinin neden güvenilir olmayabileceği sorusundan yola çıkmışlar. 2016’daki Başkanlık seçimlerinde Clinton’ın anketlerde önde görünmesine rağmen, beş kritik eyalette Trump’ın kazanması ve böylelikle başkanlığı alması, araştırmacıları seçmenlerin son dakikada fikir değiştirmelerinin de anketlerde kapsanabilmesine dair düşünmeye itmiş. Seçim anketleri, genelde, toplam seçmen sayısının çok daha küçük bir miktarını kapsayan örnek uzayında, bu örneklemdeki kişilerin siyasi tercihlerine dair soruların sorulması ve bunların değerlendirilmesi şeklinde. Ancak, anketlerde kişinin sosyal çevresinin seçimine dair sorular anketlere çok yararlı bilgiler sağlayabiliyor. Bunun nedenleri, kişilerin yakın sosyal çevrelerine dair çok doğru yargılara sahip olması, kişilerin popüler olmayan bir tercihi kendileri için dile getirmekte zorlanırken, yakın sosyal çevrelerine dair böyle bir sıkılganlığa sahip olmamaları ve kişilerin sosyal çevrelerine dair verdiği bilgilerin kendi siyasi seçimlerinde de bir parametre olarak ele alınınca, zaman içindeki sosyal etkilerle belirlenen fikir değişimlerini vb. ortaya koyabilmesi. Bir olumlu sonuç da, kişilerin sosyal çevrelerinin ankete dahil olmasının örnek uzayını büyütmesi.

Araştırmada sosyal-çevre etkisi hem 2016 ABD Başkanlık seçimlerinde, hem de 2017 Fransa Başkanlık seçimlerinde anketler ile sınanmış. ABD Başkanlık seçiminde Hillary Clinton ve Donald Trump kazanması muhtemel olan iki aday olarak yer alırken, Fransa seçimlerinde kazanması muhtemel olan beş adayın içinde olduğu 11 aday yer almış. Fransa’daki seçimlerin ilk turu 23 Nisan 2017, ikinci turu ise en yüksek oy alan iki aday arasında 7 Mayıs 2017’de yapılmış. İki seçimden önce de, ankete katılanlara sosyal çevresine dair iki kısımdan oluşan şu soru sorulmuş: (1) “Sosyal iletişimde olduğunuz kişilerin yüzde kaçı önümüdeki seçimde oy kullacacak?” (2) “Sosyal iletişimde olduğunuz kişilerden oy kullanacak olanların, yüzde kaçının [aday]ı seçeceğini düşünüyorsunuz?”     

ABD’de UCS (Güney Kaliforniya Üniversitesi) ve GfK şirketi çıkışlı farklı anket çalışması yapılırken, Fransa’daki anketi BVA adlı araştırma şirketi düzenlemiş. İki ülkedeki seçimlerde de sosyal çevre soruları, seçime katılma oranlarını daha iyi tahmin etmiş. ABD’de son başkanlık seçimine katılım oranının yüzde 54.8 gibi bir oran olduğunu not edelim; neredeyse iki kişiden birisi seçime katılmamış ve ABD’de 1960’lardan beri seçimlere katılım oranı bu derece düşük. 

Fransa’daki başkanlık seçiminde, iki turda da sosyal çevre sorularının cevapları seçimlerin sonucunu kişisel cevaplardan daha iyi tahmin etmiş.  

ABD seçimlerinde sosyal çevre soruları, sadece kişisel cevaplara kıyasla eyalet bazlı sonuçlarını daha yakın tahmin etmiş. ABD’deki seçimden bir hafta önce yapılan anketlerde, kişiler bazında Clinton önde idi, ancak seçimde daha fazla kişi Trump’a oy verdi. Aşağıdaki tablo b’de, bu kişisel kaymanın Eylül itibari ile sosyal çevre raporlarında Trump lehine olduğu görülebiliyor.

Tablo a, b: Sosyal çevrenin oy kararları kişilerin kendi oy kararlarını tahmin ediyor. Sosyal çevredeki oy kararlarının kayması (b), kişilerin ortalama oy kararlarındaki kaymalarını öngörüyor.

Araştırmacılar, kişisel cevaplar ile sosyal çevre cevaplarının ağırlıklı ortalamasını aldıklarında, kişisel oy verme davranışının, sadece kişisel cevaba kıyasla çok daha doğru bir tahminin yapılmasını sağlamışlar. 

Bir diğer bulgu da, Trump’a oy verenler ile Clinton’a oy veren soyal çevrelerin farklı sosyal dinamiklere sahip olduğu şeklinde. Trump seçmenleri, sosyal çevrelerini etkileyen ve sosyal çevrelerinden etkilenen seçmenler. Clinton seçmenleri ise diğer kişiler tarafından etkilenen fakat kendileri diğer kişileri etkileyemeyen kişiler. Aşağıdaki görselde bu etkileşim özetlenmiş;

İlgili makale:

M. Galesic, W. Bruine de Bruin, M. Dumas, A. Kapteyn, J. E. Darling, E. Meijer. Asking about social circles improves election predictions. Nature Human Behaviour, 2018; DOI: 10.1038/s41562-018-0302-y