Yaşlı et yiyen yaşlanıyor

Yaşlı dokularla beslenmenin ömrü kısaltabileceği gösterildi. Yaşlı bireylerin etiyle beslenen dişi farelerin yaşam süresi, genç bireylerin etleriyle beslenenlere göre %13 daha kısa kaldı. Bu sonuç, yaşlı dokularda biriken hasarın, bunlarla beslenenleri olumsuz etkilediğine işaret ediyor.

bilimsoL

Canlılar yaşamları sırasında birçok moleküler değişim yaşar. Biyologlara göre gelişim sırasındaki değişimler evrimsel bir programın ürünüdür ve sistemi etkinleştirir, örneğin dokuların yüksek etkinlikte çalışmasını temin eder, hastalıklara karşı yüksek koruma sağlar, üremeye zemin hazırlar. Ancak ergenlikten sonra, erişkin dönemde yaşanan değişimler gen aktivitesinden bozukluk, üretilen moleküllerde sorunlar ve hücre ve dokularda hasar birikimi gibi süreçlerdir. Bu değişimlerin yaşlanmayla, yani giderek artan hastalık ve ölüm riskiyle ilgisi olduğu düşünülür. Yine de yaşlanma sürecinin karmaşıklığından dolayı biyologlar moleküler değişimlerle yaşlanma arasında doğrudan bağ kurmakta bugüne kadar zorlandılar.

Yeni yapılan bir çalışmada araştırmacılar yaşlanmayla artan ölüm riskinin, yaşlı dokularda biriken hasarlı moleküllerle ilişkisini alışılmadık bir yöntemle incelediler. Uzun yıllardır genç farelerin kanı verilen yaşlı farelerin gençleştikleri biliniyordu. Bu çalışmada ise genç ve yaşlı bireylerin dokularını diyetlerinde yiyen bireylerin yaşlanma hızı incelendi.

ABD ve Güney Kore'den araştırmacılar ekmek mayası, sirke sineği ve farelere, kendi türlerinin veya benzer türlerin genç ve yaşlı bireylerine ait dokuların özlerini içeren diyetler yedirdiler. Her bir deneyde yaşlı bireylerin özleriyle beslenen canlıların daha hızlı yaşlanma eğiliminde oldukları görüldü. Ancak bazı durumdalar bu eğilimi yalnızca bir cinsiyet anlamlı düzeyde gösterdi.

Örneğin fare deneyinde farelere 3 veya 25 yaşında geyik eti yedirildi. Yaşlı bireylerin etiyle beslenen dişi farelerin yaşam süresi genç bireylerin etiyle beslenenlere göre %13 kısaldı. Ayrıca tümör sıklığı iki katına çıktı. Ancak erkek farelerde fark anlamlı değildi.

Maya ve sinek deneylerin ise canlıların büyüme ortamlarına genç ve yaşlı bireylerin özleri katıldı. Sonuç yine benzerdi. Kısacası, yaşlı dokularda biriken hasar, bunlarla beslenen bireyleri de olumsuz etkilemiş görünüyor.

Araştırmacılar yaşlı dokuların hangi tipte içeriklerinin bu farka yol açtığının halen bilinmediğini dikkat çekiyorlar. Ayrıca farelerde niye cinsiyetler arasında fark olduğu bilinmiyor. 

Öte yandan yazarlar, bu sonuçların, dokulardaki moleküler hasar birikiminin hastalık ve ölüm riskini artırdığı fikrini doğrudan desteklediğinin altını çiziyorlar.

İlgili makale: Lee vd., 2017, "Age-associated molecular changes are deleterious and may modulate life span through diet", Science Advances, http://advances.sciencemag.org/content/3/2/e1601833.full