Ekonomik kriz ve kanser ölümleri: İşsizlik sonucu ölümler artıyor

Ekonomik kriz ile kanser arasındaki ilişkiye dair yayımlanan makalede ekonomik kriz sonucu oluşan işsizlik ve bu nedenle sağlık hizmetlerinin alınamamasının kanserden ölüm oranını artırdığını ortaya koydu.

bilimsoL - Ruhan Alpaydın

Lancet adlı haftalık tıp dergisinde geçtiğimiz günlerde ekonomik kriz ile kanser arasındaki ilişkiyi inceleyen bir makale yayımlandı. İngiltere, ABD ile İsviçre'den 11 farklı kurumdan gelen yazarların yazdığı makale, 2008-2010 krizinin, sonrasında sadece 35 OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) ülkesinde 260 bin kadar kanser sonucu ölüme yol açtığını gösteriyor. Eğer kriz olmasaydı, bu ölümler olmayacaktı.

Araştırmada, Dünya Bankası'nın ve WHO (Dünya Sağlık Örgütü)'dan derlenen, orta-gelirli ve yüksek gelirli 75 farklı ülkeden, 1990-2010 arası veriler üzerinde, farklı kanser türleri için analiz yapılmış. Orta gelirli ülkeler, ortalama kişi başı yıllık gelirin 1045-12 bin 736 ABD doları arasında olduğu, yüksek gelirli ülkeler ise, bu gelirin 12 bin 736 doların üstünde olduğu ülkeler. Çin, Hindistan ve sahra altı Afrika ülkelerinden veriler olmadığı için bu ülkeler çalışmaya dahil edilememişler.

Veriler, toplam 2 milyar kişiyi temsil ediyor. İncelemeye dahil olan kanser türleri, hayatta kalma oranlarının yüzde 50'nin üstünde olduğu, meme, prostat, kolon kanseri gibi “iyileştirilebilen” kanser türleri ile 5 sene içinde hayatta kalma oranının yüzde 5'in altında olduğu akciğer ve pankreas kanseri tipi iyileştirilemez kanser türleri.

Ekonomik kriz ile kanser arasındaki ilişki, kriz sonucu işsizlik ve işsizlik sonucunda da sağlık hizmetlerinin alınamıyor oluşunun sonucu. Çalışmada anayasal olarak halk sağlığı hizmetinin artmasının işsizliğin yol açtığı sağlık sorunlarını azalttığı görülmüş. 26 OECD ülkesinde (Arjantin, Kanada, Şili, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Macaristan, İsrail, Japonya, Kuveyt, Lüksemburg, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, G. Kore, Romanya, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, İngiltere) genel halk sağlığı hizmeti mevcutken 9 ülkede (Barbados, Uruguay, Latvia, Litvanya, Malta, Meksika, Polonya, Rusya, ABD) mevcut değil.

Tabloda da görüldüğü gibi işsizliğin kanser ölümleri üzerindeki etkisinin sağlık harcamalarının azalması üzerinden olduğunu gösteriyor. Sağlık harcamalarının azalması, teşhisin geç konması, kötü veya gecikmiş tedavi sonucunu doğuruyor. İşsizliğin düşük sosyoekonomik statü ile de birarada olduğu sonucuna varılmış. Düşük sosyoekonomik statü kanserden iyileşmeyi zorlaştırdığına dair kaydadeğer derecede veriler mevcut: Nedeni, tedaviye daha az erişim ve sağlıklı olmaya dair daha az çaba. İş kaybı, akıl sağlığı ve davranışsal problemlerle de güçlü bir şekilde bağlı. Bu nedenlerle, işsizlik, kanser teşhisi konan hastalarda tedavi oranlarını ve tedavide sürekliliği aşağıya çeken bir durum.

Araştırmaya dair bir önemli özellik de, oldukça prestijli akademik kurumlarda çalışan araştırmacıların yaptığı bu önemli çalışma hiçbir maddi destek kullanılmadan yapılmış olması. Üstelik bu araştırma, ekonomik kriz ve kanser ilişkisine dair yapılmış ilk çalışma olma özelliğine de sahip.

Kaynak:

Mahiben Maruthappu, Johnathan Watkins, Aisyah Mohd Noor, Callum Williams, Raghib Ali, Richard Sullivan, Thomas Zeltner, Rifat Atun. Economic downturns, universal health coverage, and cancer mortality in high-income and middle-income countries, 1990–2010: a longitudinal analysis. The Lancet, May 2016 DOI:10.1016/S0140-6736(16)00577-8

http://bilimsol.org/bilimsol/sosyoloji/ekonomik-kriz-ve-kanser-olumleri