Bilim dünyasının Kazakistanlı 'Robin Hood'u

SSCB doğumlu genç bir bilimci Sci-Hub veritabanıyla fakir ülkelerin bilimcilerini destekliyor ve tekellere meydan okuyor.

bilimsoL - Mehmet Somel

SSCB doğumlu genç bir bilimci Sci-Hub veritabanıyla fakir ülkelerin bilimcilerini destekliyor ve tekellere meydan okuyor. 

Alexandra Elbakyan, 1988'de Kazakistan'da doğdu, SSCB çözülmek üzereyken. Kendi ifadesiyle "mucizevi olayları bilimsel olarak açıklayarak hurafaleri yıkan" Sovyet bilim kitapları sayesinde çocukluğundan bilime ilgi duydu. Bilgisayar bilimleri ve sinirbilimleri okudu, bu sırada da hackerlığa merak geliştirdi. 

Elbakyan, Batılı bir ülkede değil, Kazakistan'da bilimsel araştırma yapmanın zorluklarını biliyordu. Yani Kazakistan'da, Türkiye'de, Meksika'da ya da Kenya'da, herhangi bir lisansüstü öğrencinin, okumak için can attığı makalenin sayfasına vardığında aldığı cevabı: "Bu makaleyi okumak için 30 dolar ödemelisiniz."

Oysa ki makalelere Batılı ülkelerin üniversite kütüphaneleri üzerinden erişmek mümkün. Nitekim birçok fakir ülke bilimcisi, makaleleri zengin ülkelerdeki tanıdıklarından rica minnet edinmek zorunda kalırlar.

SCI-HUB

Elbakyan hem sorunu, hem çözümü biliyordu. Bir süre sonra Moskova'da bir bilgisayar güvenliği şirketinde, Freiburg'da (Almanya) bir sinirbilim projesinde çalıştı, kısa süre Atlanta'da (ABD) bulundu. 2011'de Kazakistan'a döndüğündeyse, akademiyi sallayacak Sci-Hub projesine karar vermişti.

Saklı tuttuğu bir dizi yolla paralı dergilerin veritabanlarına erişerek, elektronik makale ve kitapları kendi yarattığı Sci-Hub veritabanına kopyalamaya başladı. Kolayca aranabilir olan bu veri tabanı sayesinde dünyanın herhangi bir yerindeki araştırmacılar, sınırsız biçimde makalelere erişebiliyordu.

Elbakyan'ın veritabanını şu sözlerle tanıtıyordu: "Dünyada bilgiye erişimde eşitsizliğe karşı savaşıyoruz."

ELSEVIER DEVİNE KARŞI ELBAYKAN

Sci-Hub tanındıkça dünya bilimsel yayın tekelleri homurdanmaya başladılar. Bunların en büyük ve saldırganı olan Elsevier'in 2015'te ABD'de açtığı davalar sonucunda sci-hub.org adresi kapatıldı. Ama Elbakyan hazırlıklıydı: Veritabanı sci-hub.io adresine taşındı. Şu andayse sci-hub.bz adresinde hizmet vermeye devam ediyor.

Science dergisinde geçen ay yayımlanan bir habere göre, Sci-Hub şu anda 50 milyon bilimsel kaynak barındırıyor. Bunlar günde ortalama 200 bin defa indiriliyor.

Aranan kaynak veritabanında mevcut değilse de, Sci-Hub'ın erişebildiği arayüzler sayesinde de getirilebiliyor.

Sci-Hub'dan indirmelerin en yoğun olduğu kent Tahran. İran gibi, araştırmacı yetiştiren ama kütüphanelerinin kaynakları kısıtlı olan pek çok ülkenin bilimcilerinden Sci-Hub'a yoğun rağbet var. Veritabanı sayesinde birçok araştırmacının hayatının ciddi anlamda kolaylaştığını tahmin etmek mümkün.

'YASADIŞI?'

İşin ilginç tarafı, ABD ve Avrupa'dan da yoğun indirme oluyor. Bunun olası sebebinin üniversite kütüphane siteleri üzerinden makale indirmeye kıyasla, Sci-Hub'dan indirmenin kolaylığı olduğu ifade ediliyor.

Elsevier ve diğer şirketler Elbakyan'ı açıkça hırsızlık ve hackerlıkla suçluyor. Makalelerin Batılı ülkelerin kütüphanelerinden sahte emaillerle çalındığını iddia ediyorlar.

Elsevier, Elbakyan'ın hackerlık suçundan ABD'ye gönderilip burada yargılanması için bastırıyor. Genç bilimci, bu tehdit sebebiyle adresini saklamaya mecbur kalmış. Ayrıca sinirbilim araştırmalarına da mecburen ara vermiş durumda.

Tehditler hafife alınır değil: Üç yıl önce, yine bilimsel kaynakları paylaştığı ABD'li hacker Aaron Schwartz'ın 35 yıl hapsi istenmişti. Schwartz 2013'te yaşamına son vermişti.

Ancak Elbakyan memnun. Bir defa, tüm kara çalmalara rağmen Sci-Hub bilim camiasında müthiş popüler. Science dergisinde yayımlanan bir haber kapsamında yapılan ankete katılanların %88'i Sci-Hub'ı desteklediklerini belirttiler. Veri tabanını hiç kullanmamış, ayrıca yaşı 50'nin üzerindeki okurlar dahi benzer oranlarda destek belirttiler.

Elbakyan ayrıca aldığı maddi destekler sayesinde Sci-Hub'ın sunucularının güvende olduğunu söylüyor. Kendisi hapse düşse dahi projenin süreceğinden emin.

Robin Hood benzetmesine ise karşı çıkıyor: "Robin Hood'un yaptığı yasadışıydı. Kitap ve makale paylaşmak yasadışı olamaz."


Haber kaynakları:

Michael S. Rosenwald, 30 Mart 2016, The Washington Post, "This student put 50 million stolen research articles online. And they’re free."
John Bohannon, 28 Nisan 2016, Science News, "The frustrated science student behind Sci-Hub"
John Bohannon, 28 Nisan 2016, Science News, "Who's downloading pirated papers? Everyone"
John Travis, 6 Mayıs 2016, Science News, "In survey, most give thumbs-up to pirated papers"

 

"EVRENSEL BİLİM?"

Bilimin evrensel ve tüm insanlık için olduğu yaygın bir iddia. Türkiye'de araştırma hayatına adım atan herhangi bir öğrenci ise bunun açık bir yalan olduğunu farkeder: Bilimsel makalelere elektronik olarak serbestçe erişemezsiniz.

Üniversitenizin kütüphanesi zenginse ya da okumak istediğiniz makale "açık erişim" bir dergide yayımlandıysa sanşlısınız. Aksi halde makaleye erişmek için onlarca dolar ödemeniz gereklidir.

Bu durumda çoğu kişi, ya yazarlara veya zengin bir ülkedeki meslektaşlarına makalenin pdf'ini göndermeleri için yalvarır ya da makaleyi okumaktan vazgeçer.

İşin acı tarafı, dünyada bilimsel çalışmalar günümüzde ağırlıkla kamu desteğiyle yürütülüyor. Ama araştırmaların sonuçlarının yayınlanması ve paylaşılmasına gelince iş değişiyor. Burada suyun başını tutmuş bir dizi şirket (Elsevier, Springer, Wiley, vs.) gibi tekelinde tutuyor. Bunlar %40'lara varan inanılmaz kar oranlarıyla çalışıyorlar.

Eğer gerçekten bilimin amacı tüm insanlığa hizmet etmek olsaydı, bilimsel yayıncılığın da kamu kurumları tarafından ve kar gütmeden yürütülmesi gerekirdi. İnsanlık için basit, kapitalizm için zor bir çözüm.

 

http://bilimsol.org/preview/bilim-dunyasinin-kazakistanli-robin-hood-u