Windows'un 7 günahı

Özgür Yazılım Vakfı (FSF) Microsoft ve ücretli yazılıma karşı kamu duyarlılığını artırma kampanyası başlattı

Merkezi ABD'de bulunan FSF, 26 Ağustos itibariyle, http://windows7sins.org adresinden ulaşılabilecek yeni bir site ile Microsoft ve ücretli yazılıma karşı yeni bir kampanya başlattı. Microsoft Windows 7'nin önümüzdeki günlerde beklenen piyasaya sürümü öncesi, Boston kentinde bir de protesto gösterisi düzenlenecek.

Kampanya, genelde özgür olmayan telif haklı yazılımların özelde ise Microsoft ürünlerini kullanmanın, bilgisayar kullanıcılarına zarar verdiği yedi temel konuya dikkat çekmeyi amaçlıyor. Bu yedi konu gizliliğin ihlali, eğitimi yozlaştırma, kullanıcıları kendine mecbur kılma, standartları suiistimal etme, tekelci davranışı körükleme, dijital kısıtlama yönetiminin artması ve kullanıcı güvenliğinin tehdit edilmesi olarak tanımlanıyor.

Web sitesinde yayınlanan ve daha öncesinde ABD'nin en yüksek ciroya sahip 500 firmasının yöneticilerine gönderilen bir mektup ile Windows 7 kullanıcılarına "kişisel gizlilik, özgürlük ve güvenlikten" yoksun kalacakları bildirildi. Çözüm olarak GNU/Linux işletim sistemi ve OpenOffice.org gibi ücretsiz yazılımlar önerildi.

FSF Yönetim Kurulu üyesi Peter Brown, yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Özgür yazılım özgürlükler ile alakalıdır, yazılım fiyatları ile değil. Bilgisayarlara ve yazılımlara artan bağımlılığımız, toplumun ücretli yazılıma olan saplantısını tekrar gözden geçirmesini gerektirmektedir. Bu yazılımlar insanların eylemleri üzerinde casusluk yaparken aynı zamanda da kendi bilgisayarlarının kullanımı konusunda da onları sınırlandırıyor. Şu anda kişisel veya iş amaçlı kullanımda söz konusu olabilecek her konu için geliştirilmiş bir özgür yazılım bulunmaktadır ve bu yazılımların en büyük özelliği de sizin özgürlüğünüze saygı göstermeleridir."

FSF, konu ile ilgilenen kişilerden, Windows 7 kullanma kararı alan tanıdıkları kurum yöneticilerine de mektubu ulaştırmalarını istedi. Brown "Birçok insan, ilişkide oldukları birçok firma ve bu firmaların kendi özgürlükleri aleyhine çalışan bir yazılım endüstrisine olan destekleri sonucu yılmış durumda. Ücretli yazılım kullanan hükümet temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve okullar, genellikle umursamazlık ve yanlış değerlendirmeden kaynaklanan kötü bir kamu politikası uyguluyorlar. Yazılım kullanımı konusuna karar verme yetkisine sahip kişileri, sorumlusu oldukları kurumu özgür yazılıma geçirerek, topluma olumlu anlamda katkı vermeye ikna etmeye çalışıyoruz" dedi.

FSF kampanyalar sorumlusu Matt Lee konuyla ilgili açıklamaya şunları ekledi: "Açtığımız windows7sins.org sitesi ile iş ve kişisel amaçlı bilgisayar kullanıcılarını, Microsoft, Apple ve Adobe gibi ücretli yazılım üreten firmaların artan tehditlerine karşı bilinçlendirmeyi amaçlıyoruz. Microsoft'un güncelleştirilmiş işletim sisteminin piyasaya sürümü, iş yerleri için özgür yazılıma geçmek, teliflerle yasaklanmış yazılım kullanmanın çıkmaz bir sokak olduğunu anlamak ve kendi çıkarları ile uyumsuzluğunu fark etmek için bir fırsata dönüştürülebilir."

Özgür Yazılım Vakfı hakkında
1985 yılında kurulan Özgür Yazılım Vakfı (FSF) bilgisayar kullanıcılarının yazılımları kullanma, kopyalama, özelleştirme, dağıtma ve yazılımların üzerlerinde çalışma hakkını savunma amaçlı kuruldu. FSF özgür yazılımın (özel olarak GNU işletim sisteminin ve GNU/Linux türevlerinin) ve özgür yazılım için özgür dökümantasyonların kullanımını ve geliştirilmesini teşvik etmektedir. FSF aynı zamanda yazılım kullanımında özgürlüğün, ahlaki ve siyasi önemininin geniş kitleler tarafından kavranmasını hedeflemektedir. Vakfın fsf.org ve gnu.org adreslerinde bulunan web siteleri aynı zamanda GNU/Linux için önemli birer bilgi kaynağı olma özelliği de taşıyor.

Özgür yazılım ve açık kaynak hakkında
Özgür yazılım hareketinin amacı bilgisayar kullanıcıları için özgürlük sağlamaktır. Bazı kişiler ve özellikle de şirketler ise, "açık kaynak" olarak bilinen ve daha çok yazılımı daha güvenilir ve güçlü yapmayı amaçlayan pratik amaçlara odaklanan daha farklı bir bakış açısını savunuyorlar. Bu yaklaşım, modellerin geliştirilmesine odaklanıp, özgürlük ve ahlak tartışmalarını göz ardı ediyor. Bu iki yorum derinlemesine irdelendiklerinde, ilkesel olarak farklı bakış açılarını temsil ediyorlar.