Siber savaş alanında Rusya'dan savunmacı ve otoriter adım

İnternetin kullanımının devletlerce nasıl düzenleneceği konusu, önümüzdeki yılların en önemli meselelerinden biri olacak. Rusya, bu konuda Birleşmiş Milletler'e bir karar taslağı iletmeye hazırlanıyor.

Rusya, siberalemin "ayaklanma amaçları" için kullanılmasını engellemek üzere kaleme aldığı bir karar taslağını Birleşmiş Milletler'in gündemine getirmeye hazırlanıyor. Son dönemde özellikle Arap ülkelerindeki eylemliliklerde, ama aynı zamanda örneğin Londra isyanında sosyal medyanın kullanımı gündeme gelmişti. Rusya'nın karar taslağı, yeni ve hararetli bir tartışmanın kapısını aralayabilir.

Rusya Güvenlik Konseyi ve Dışişleri Bakanlığı'nın ortak düzenlediği taslak, "enformasyon teknolojisinin bir saldırganlık ve yıkım aracı olarak kullanılması" ve "toplum ve devletin istikrarsızlaştırılması amacıyla nüfusun kitlesel psikolojik beyin yıkama faaliyetine tabi tutulmasını" temel güvenlik tehditleri olarak niteliyor.

Karar taslağının bu kısmı, özellikle başka ülkelerdeki hareketlenmeler sırasında sosyal medyayı "isyancıların lehine" bir propaganda aracına dönüştürmek konusunda yabancı devletlerin devreye girmesini hedef alıyor. Bu konu, son zamanlarda giderek önem kazanan bir konu. Temmuz ayında uzun süredir üzerinde çalışılmakta olan siber güvenlik planını açıklayan ABD Savunma Bakanlığı, bu plana göre artık interneti bir "savaş alanı" olarak görüyor. Planda bu durum, internet üzerinden kendilerine yönelecek saldırıları "savaş sebebi" saymak şeklinde, yani bir savunma pozisyonu olarak tanımlanmış. Fakat tanımın kendisi, yani internetin bir savaş alanı ilan edilmesi, ABD'nin bu alanı ofansif hareketler için de kullanabileceği anlamına geliyor.

Zaten ABD, interneti bir dış müdahale aracı olarak kurguladığını açık etti. ABD Dışişleri Bakanlığı, Haziran ayında bir "hayalet internet" sistemi kurulması için 2 milyon dolar bütçe ayırdığını duyurdu. Bu "hayalet internet" ya da "gölge internet" sistemi, yabancı ülkelerde ABD'nin desteklediği muhalif hareketlerin iç koordinasyonlarını sağlamak üzere interneti kullanabilmelerini sağlayacak.

İnternet her ülkenin kararına mı bırakılmalı?
Siberalemin nasıl düzenleneceği, ya da düzenlenmesi gerekip gerekmediği, uzun zamandır tartışılan bir konu. Rusya'nın hazırladığı ve basına sızan karar taslağı, bu konuda çok tartışma yaratacak bir öneri getiriyor. Taslak, ülkelerin "kendi siberalemlerini" kendi kurallarıyla yönetebilme hakkının tanınmasını istiyor. Bu zaten uygulamada böyle işliyor, fakat BM tarafından onaylanması ve Rusya'nın taslağında kullanılan dilin bu ulusal internet alanını düzenleme işini "ulusal güvenlik ihtiyaçlarına" bağlar nitelikte olması, böylesi bir kararın otoriter devletlerce internet alanını sansürlemek için kullanılması konusunda olanak sağlanması anlamına gelebilir.

Hatırlanacağı üzere Mısır'da geçtiğimiz Ocak ve Şubat ayında muhalefet gösterilerinin tavan yaptığı günlerde Hüsnü Mübarek, interneti ve cep telefonlarını bloke etmişti. Mübarek hükümetine bu teknolojiyi ise, bir ABD şirketi sağlamıştı.

ABD ve batılı devletler, başka ülkelerdeki karışıklıklar sırasında internete yönelik her türlü engelleme ve sansürde ortalığı ayağa kaldırsalar da, kendileri de en ufak durumda benzer tedbirler alıyorlar. Londra ayaklanması sırasında İngiliz hükümeti, Blackberry telefonlardan mesajlaşmaların engellenmesini açıkça talep etti. Haftasonu ABD'de Wall Street'in önündeki protesto Twitter'da "en çok konuşulan konular" arasına girdi, ancak iki defa Twitter'ın müdahalesiyle bu başlık buradan silindi.

Siberalemin kaderinin, önümüzdeki yıllarda çok tartışılacağı kuşku götürmüyor.

(soL - Dış Haberler)