Prof. Dr. Aslı Tolun: 'Evrim bir sav değil, biyolojinin temel kuramıdır'

16 – 17 Mayıs tarihlerinde Marmara Üniversite’sinde gerçekleştirilmesi hedeflenen evrim karşıtı sempozyumun mevcut bilimsel gelişmelerle uyumlu olamayacağına yönelik karşı çıkışlar gelmeye devam ediyor.

Bir grup akademisyenin imzaya açtığı “Üniversite, bilimsel düşüncenin topluma taşınmasından taraf olmalıdır” başlıklı metinle yaratılışçı sempozyum eleştiriliyor. Sempozyumun iptal edilmesinin istendiği metinde bilimin yöntemini uygulamayan inancın, neden bilimsellik sosuyla sunulmaya çalışıldığı soruluyor ve sempozyum çağrıcılarının “bilimsel evrim karşıtlığı” söyleminin gerçek dışı olduğu belirtiliyor. Bu noktaları anlatmak için üniversite yönetimine iletilen randevu talebine yanıt beklenirken, bu süre zarfında (http://evrimkarsitisempozyumiptaledilsin.blogspot.com/) adresinde imza toplanmaya devam ediyor.

Biz de bu bilim dışı sempozyuma karşı duran metni imzalayan akademisyenlerden Prof. Aslı Tolun’a sorularımızı yönelttik:

Mayıs ayı içerisinde Marmara Üniversitesi’nde “Bilim türler arası evrimi neden kabul etmiyor?” başlıklı bir sempozyumun düzenleneceği duyuruldu. Bilimsel alanda evrim teorisiyle uyumlu olmayan dolayısıyla reddeden araştırma sonuçları var mı?
Hayır, yok. Tüm bildiklerimiz evrim kuramını destekler nitelikte. Biliyorsunuz, evrimi sınamanın en güçlü yollarından biri, genetik bulgular. Son yıllardaki genom araştırmaları gibi genetik alanındaki gelişmeler sonucunda elde edilmiş bulguların tümü evrim kuramını destekliyor. Ayrıca, evrim kuramının doğruluğu konusunda uzmanlar arasında görüş farklılığı yoktur. Evrim bir sav olmayıp, biyolojinin temel kuramıdır.

Bu sempozyum akademik özgürlük çerçevesi içerisinde değerlendirilebilir mi?
Hayır. Akademik özgürlük kavramı toplumumuzda yanlış anlaşılıyor. Akademik özgürlük bilim insanının dilediği araştırmayı yapması ve onun sonucunu özgürce açıklayabilmesidir. Akademik özgürlük bilime saldırı özgürlüğü değildir, ya da bilime karşı istediğini söyleyebilme. Örneğin, “dünya düzdür ve öküzün boynuzları üzerindedir” konulu bir sempozyum düzenlemek akademik özgürlüğe girmez. Bu sözüm bilime aykırı gibi gözükebilir, çünkü bilimin doğası gereği, her kuram ya da hipotez tekrar tekrar sorgulanır, yanlışlanmaya çalışılır, yanlışlanamazsa, daha da güçlenir. Dünyanın yuvarlaklığı ya da güneşin dünyanın etrafında döndüğü konularının tartışılmasından yüzyıllarca önce vazgeçildi.

Sizin bu sempozyuma karşı bir tepkiniz oldu mu?
Evet. Marmara Üniversitesinin rektörüne ve FEF dekanına yazarak, gerçekten böyle bir sempozyumun yapılıp yapılmayacağını, yapılacaksa, kendi bilgilerinin dâhilinde olup olmadığını sordum. Rektörlükten yanıt geldi sanırım bir yetkili yanıtlamış. Yapılacak olan bilimsel bir etkinlik ile ilgili olarak söylediklerimi hayretle okuduklarını, üniversitenin bilimsel özgürlüğe sonuna kadar inandığını, hiçbir bilim insanının fikrine kısıtlama getirmeyi asla düşünmediklerini, sempozyumun bir öğrenci kulübü etkinliği olması nedeniyle ona lojistik destek sağlamanın ötesinde bir müdahaleyi kesinlikle düşünmediklerini, sempozyum programında yer alan bilim insanlarının görüşlerinin en az karşıt bir bilimsel savı öne süren bilim insanlarınınki kadar değerli olduğuna inandıklarını yazmışlar. Tabii ki yanıt yazılmış olması bir nezaket, çünkü herkes her yazana yanıt yazmıyor.

Ben de yanıt olarak tüm akademisyenlerin bildiği gibi, bilimin kişisel görüşlerle hiç ilgili olmadığını, evrim konusunda uzmanlar arasında farklı görüşler olmadığını, öğrenci kulüplerinin bilimsel etkinlikler için uzmanlardan görüş almaları gerektiğini, bunun da bir etkinliğe müdahale amaçlı değil de, etkinliklerin düzeylerini yüksek tutmak amacıyla yapıldığını belirttim. Örneğin, “dünya düzdür ve öküzün boynuzları üzerindedir” konulu bir sempozyumda konuşacak öğretim üyeleri bulunsa bile, bu konu bilimsel olmadığından, yapılmaması gerektiğini yazdım. Ayrıca, bir konu üzerinde ancak o konunun uzmanlarının konuşmasının uygun olduğunu ve evrimin bir sav olmayıp, biyolojinin temel kuramı olduğunu bildirdim.

İki yıl once Darwin yılını Vatikan bile kutladı. Bizim üniversitelerimizde hala sorun var. Ne üzücü.

(soL-Bilim)