Kör fareler kendini kansere karşı nasıl savunuyor?

Kör fareler hakkında yapılan araştırmalar, hem bazı türlerin kanserle nasıl mücadele ettiğini gösteriyor, hem de insanların kanserle mücadelede önüne yeni olanaklar açıyor.

Kör farelerin kansere yakalanmamalarının nedeni henüz tam olarak açıklanabilmiş değil. Ancak geçtiğimiz ay genetikçiler tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre bunun nedeni, bazı kör fare türlerinde hücrelerin bir süre çoğaldıktan sonra kendi kendilerini öldürmeleri [1].

Kör fare soyundan memeliler Türkiye dahil Orta Doğu ve Balkanlar boyunca yeraltı yuvalarında yaşıyorlar. Bunlar ülkemizde tarım zararlısı kabul edilen, yalnız yaşayan otçul türler. Öte yandan görme yitilerini yitirmiş olmalarının yanısıra, 20 yılı aşkın yaşayabilme özellikleri açısından da ilginçler.

Kör fare gibi yer altı yaşamına uyum sağlamış ve uzun yaşayan bir başka kemirgen memeli ise Afrika’daki çıplak kör fare. Çıplak kör fare, bilinen tek soğukkanlı memeli, ayrıca kraliçe ve işçi arılar gibi büyük hiyerarşik topluluklar halinde yaşam süren de tek memeli. Çıplak kör farelerin genomu ve transkriptomu geçen yıl yayınlanmıştı. [2]

Yirmi sekiz yıl yaşayabilen ve kansere yakalanmayan çıplak kör farelerde kanseri önleyen mekanizmaları ABD’de Rochester Üniversitesi’nden Vera Gorbunova ve ekibi 2009 yılında araştırmıştı. Kanser hücrelerin aşırı çoğalmasından kaynaklanır. İnsan ve fare hücreleri, bir ortamda fazla çoğaldıkları zaman bu sıkışmayı hissedip, erken çoğalmayı durdururlar, bu da kansere karşı koruma sağlar. Bu hissetme ve durdurma işlemediği vakit kanser gelişir. Araştırmacı ekip, 2009 yılındaki araştırmalarında çıplak kör fare hücrelerin sıkışmayı çok daha erken hissedebildiğini buldular. Böylece çıplak kör fare kansere karşı çok daha korunmuş oluyordu.

Aynı ekip bu yıl da iki kör fare türünü inceledi. Bunlardan biri Filistin’de bulunan kör fare (Spalax judaei) diğeri ise Golan Tepelerinde yaşayan kör fare (Spalax golani) türleriydi. Çıplak kör fare 26 yıl yaşarken, bu uzaktan akraba türler de uzun yaşıyorlardı. Araştırmacılar bu iki kör farenin çıplak kör fareyle aynı mekanizma sonucu kanserden korunduğunu tahmin ettiler. Ancak bu iki türün hücrelerin laboratuvarda çoğalttıklarında, farklı bir mekanizma keşfettiler. Spalax türlerinin hücreleri en çok yirmi kez bölündükten sonra toplu olarak intihar etmeye başlıyorlardı. Bu tip davranış, yani yirmiden fazla bölünmeme, vücutta kanser gelişimi engelliyor olabilir.

Memeli hücrelerinde kanser gelişimine karşı bekçilik yapan ve “tümör baskılayıcı” tabir edilen genler vardır. Bu genler, hücre içinde ve dışındaki koşullar anormalleştiğinde bunu tespit edip hücreyi intihara sürüklerler. Böyece vücut korunmuş olur. Araştırmacılar, bu genlerden p53 ve Rb isimli ikisini bu hücrelerde susturduklarında, kör fare hücrelerinin ihtihar edemediğini buldular. Yani kör fare hücrelerinin hızlı toplu ihtihar davranışı insanda da olan bir mekanizmaya dayanıyor. Ama bu mekanizda, kör farede erken ve insandan çok daha güçlü.

Bu araştırma iki açıdan ilgi çekici. Birincisi, evrim sürecinde farklı soylarda kansere karşı nasıl farklı savunma mekanizmaları gelişebildiğini ve uzun yaşamın nasıl evrilebildiğini gösteriyor. İkincisi, doğada kansere karşı savunmanın nasıl gerçekleştiğini incelemek, kansere karşı kendimizi nasıl savunabileceğimize dair de fikir verebilir.

[1] http://www.pnas.org/content/early/2012/10/31/1217211109.short
[2] http://haber.sol.org.tr/bilim-teknoloji/esrarengiz-ciplak-kor-farenin-ge...

(soL - Bilim)