Japonya'nın korkunç deneyleri açığa çıkıyor

Japonya'nın II. Dünya Savaşı sırasında biyolojik silah yapmak için tutsaklar üzerinde korkunç deneyler yaptığı orduya bağlı Birim 731'in üyeleri, faaliyetleri hakkında konuşmaya başladı. Böylelikle Japonya'nın savaş sırasında kanıtları olan ancak bir bütün olarak bilinmeyen faaliyetleri meydana çıkacak.

Japonya'nın savaş sırasında gerçekleştirdiği biyolojik silah programı kurbanlarının gömülü olabileceği tıp okulu arazisinde kazı yapılmaya başlandı. Bu okulun, Birim 731 adlı Japon ordusunun kitlesel ölüm silahlarının yapımında tutukluları kullanan Birim 731 ile bağı var. Japon hükümeti böyle bir birimin varlığını kabul etmiş ancak aktivitelerini tartışmak istememişti. 2002'de Japon mahkemeleri, Japonya'nın kurbanlara karşı herhangi bir tazminatla yükümlü olmadığı kararına varmıştı.

Ancak Toyo Ishii adlı emekli bir hemşire, II. Dünya Savaşı'nın sonunda ABD işgal gücü Japonya'ya geldiğinde, buraya vücut parçalarını gömdüğünü itiraf edince, Japon hükümeti ¥100m (1.2 milyon dolar) bütçeli bir soruşturma başlattı. Yetkililer şimdiye kadar bahsi geçen yerin deneyler için kullanıldığına dair delil olmadığını iddia ediyor.

Uzmanlar, eğer kazılardan Japonya'nın canlı insanlar üzerinde deney yaptığına dair fiziksel deliller çıkarsa, o zaman hükümetin savaş zamanındanki tutumunun tartışılmasına konusunda baskı göreceğini belirtiliyorlar. Bu davayı onlarca yıldır izleyen Yasushi Torii, “Eğer tıbbi deneylerin izleri olan kemikler, organlar bulunursa o zaman hükümet tıbbi suçlar işlediğini kabul etmek zorunda kalacak” dedi. Torii, “Bu bir başlangıç ve muhtemelen Birim 731'in sorumluluğunu ispatlamak için daha fazla kanıta ihtiyacımız olacak” diye konuştu.

88 yaşındaki emekli hemşire Ishii, 61 yıllık sessizliğini 2006 yılında bozdu. Ishii, kendisine ve meslekdaşlarına, Japunya'nın teslim olmasından hemen sonra, birçok ceset, kemik, vücut parçası gömmeleri talimatı verildiğini iddia etti. O zamanki muhafazakar hükümet Ishii'ye olayı araştıracaklarına söz verdi ancak kazılar, oradaki yapılarda oturanların başka yere nakledilmesine ve geçen sene de yapıların yıkılmasına kadar beklemiş oldu. 2009'da başa gelen merkez sol hükümet Japonya'nın savaş zamanı tarihini araştırmak için daha istekli.

İşgal için bilim : Birim 731
Birim 731, kuzey Çin'de Harbin bölgesinde bulunuyordu. Burada, savaş sırasında, 10 binlerce Çinli ve Koreli savaş tutsağı üzerinde deneyler yapılmıştı. Kimi tarihçiler 250 bin kadar insanın deneylere maruz kaldığını belirtiyor. Bazı kalıntıların Tokyo'ya analiz için gönderildiği düşünülüyor. Tarihi belgelere göre, erkek ve kadin tutsaklara, anestezi olmadan canlı olarak cerrahi müdahele yapılmış, bilerek tifo ve kolera gibi hastalık bulaştırılmışti. Bazı tutsakların uzuvları kopartılmış, organları alınmıştı. Birimin önde gelen araştırmacıları kovuşturmaya uğramama karşılığı olarak, ABD işgal birliklerine senelerce yaptıkları biyolojik savaş deneylerinin verilerine ulaşma hakkı vermişti. Bunlardan bazıları, ilaç endüstrisinde, sağlık bakanlığında ve akademide prestijli pozisyonlara yerleşti.

Japonya'nin Çin'e saldırısı 1931'de başladı ve 1937 yılı itibarıyle ülkenin geniş kesimleri işgali altındaydı. 1937, kimi tarihçilerin 250 bin ile 300 bin arası ölümle sonuçlandığını belirttikleri Nanking katliamının yaşandığı yıl.

Birim 731, biyolojik savaş deneyleri yapmaya Harbin'deki ana merkezinde başladı. 1930'ların ortasında biyolojik silahlar geliştirmek için insan denekler kullanarak Japonya işgalinin güneybatıya doğru ilerlemesine yardım etti.

2004'de sağ kalan bir Çinli Zhejiang bölgesindeki evinin, Japon işgal kuvvetleri tarafından atılan kolera bulaşmış sivrisinekler tarafından saldırıya uğradığını anlattı. Kayıtlar, savaş sırasında yüzbinlerce sivil Çinlinin vebaya ve başka hastalıklara yakalandığını gösteriyor.

1945'de Japonya teslim olunca birimin başındaki Korgeneral Shiro Ishii araştırmacılara yapılanları mezara kadar sır olarak tutmalarını söylemiş ve birliklere Harbin'deki birim yerleşimini yıkmalarını emretmiş.

Ancak son zamanlarda bazı Birim 731 üyeleri geçmişi tartışmak için konuşmaya başlıyorlar. Bunlardan birisi de, 2006 yılında konuşan ve Filipinler'de Mindanao Adası'ndayken hükümlü erkekler üzerinde deneyler yapması emri aldığını söyleyen emekli doktor Akira Makino.

(soL-Dış Haberler)