Bilim çağı değil, firma çağı

TÜBA Başkanı Kanpolat, bugünün dünyasında bilimden ziyade teknolojinin öne çıktığını ve içinden geçmekte olduğumuz çağın bilim çağı değil "firma çağı" olduğunu söyledi.

soL (HABER MERKEZİ) Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat, "Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği" konulu sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, bugünün dünyasında bilim değil teknolojinin öne çıktığını ve bu sürecin firmalar tarafından yönlendirildiğini söyledi.

İçinde yaşamakta olduğumuz çağın bilim çağı olarak adlandırılmasına kuşkuyla yaklaştığını ifade eden Kanpolat bugün Harry Potter ve benzeri fantastik kitapların bilimsel içerikli kitaplardan daha fazla okunduğunu, Papa'nın söylediklerinin bilim insanlarının söylediklerinden daha fazla itibar gördüğünü vurguladı. Dünya çapında bilim ile inancın bağdaştırılmasına yönelik bir gayret olduğunu vurgulayan Kanpolat, bunun bilimin bilgiyi ararken kullandığı sorgulama ve ispat yöntemlerine zarar verdiğini dile getirdi.

Piyasanın emrinde bilim
İçinde yaşamakta olduğumuz çağında bilim çağından çok "firma çağı" olarak tanımlanması gerektiğini söyleyen Kanpolat, bilimsel çalışmaların firmaların çıkarları doğrultusunda yürütüldüğünü belirtti.

Bilimin firmalar tarafından silah ve kozmetik gibi sektörlerin gelişmesi için kullanılıyor olduğunu söyleyen Kanpolat, firmalar tarafından yönlendirilen bilim insanlarının kendi araştırmalarının sonuçlarının insanlık açısından zararlı olup olmadığını önceden kestiremediklerini vurguladı. "Firmalar sizi gaza getirir, ondan sonra bakarsınız ki 17 yaşındaki kızlar tertemiz yüzlerine makyaj malzemesi kullanır" şeklinde konuşan Kanpolat, "Şimdi bugünkü dünyada bilim var mı? Bana göre çok fazla bilim yok, fazlaca teknoloji var" dedi.

İnsanı insan yapan nedir?
Kanpolat ayrıca, evrim teorisinin bilimsel değerini vurgulayarak, "insanların neyiyle doğada farklı olduğu" sorusunu ancak bu yolla anlayabileceğimizi ifade etti. İnsanın doğadaki üstünlüğünün sinir sisteminin gelişkinliğinden geldiğini vurgulayan Kanpolat, "kimyasal evrime bakmalıyız ve bu süreçlere dayandırdığımız bir evrim ışığında ahlakı tartışmalıyız" şeklinde konuştu.

Sinevizyonda fare ve maymun beyinlerini gösteren Yücel Kanpolat, "Biz bunlarla akrabayız deyince bazıları çok alınıyor ama biz ciddi biçimde bunlarla akrabayız. Farenin beyninin koku alma kısmı çok gelişmiş, diğer bölümleri bizim beynimiz kadar gelişmiş değil ama fareleri deney hayvanı olarak çok kullanmamızın nedeni bu akrabalıktır" dedi.